Biyografi kitaplarını okumayı çok severim ben. Bundan dolayı zaman zaman kitaplığıma bu türden kitaplar da dahil eder ve zevkle okurum. Başarılı insanların, kendi alanında farklılık yaratmış insanların hayat hikayeleri bende hep bir merak uyandırmıştır. Okuduğum her satırdan kendi adıma çok özel notlar çıkartırım. Başkalarının hikayeleri belki benim hayallerime öncülük yapabilir diye.
Bu kitaplar arasında size öncelikle iki kitap önermek istiyorum. Ben okurken çok şey öğrendim.
Sevdalım Hayat – Zülfü Livaneli…
Ben Zülfü Livaneli’nin kitaplarının büyük bir kısmını okudum, daha okumadıklarım da var. Onlar da okunacaklar listemde duruyor. Sanatını ve kendisini çok takdir ettiğim bir yazardır. Okuduğum her romanında ben o satırların içinde kaybolur o anda hikayeyi birfiil yaşarım. O kadar güzel bir anlatımı vardır. Bundan dolayı da kendi biyografi kitabını çıkardığında hemen aldım ve heyecanla okudum. Farklı bir hayat, farklı deneyimler, okumaya olan düşkünlük, yazmanın ve müziğin ondaki yeri, politikadan kaçamamasının nedenleri, Avrupa başkentlerine kadar uzanan maceralar ve dolu dolu yaşanan bir hayat. Kesinlikle tavsiye ederim… Okurken tarih bilgileriniz de tazeleniyor ve yeni pek çok şey öğreniyorsunuz..
Böyle bir durumda ne beklenir? Gün Boyunca gösterdiğiniz özenin ve giriştiğiniz onca çabanın ödülünü alıp sekiz saatlik mükemmel bir uyku çekmek değil mi? Ama normal insanları, göze görünmeyen, sihirli bir kumaş gibi sarılıp sarmalayan uyku, ben boğmaya başlar; bir deli gömleği giymiş gibi uykuyu üzerimden atmak için çırpınmaya başlarım ve uykusuzluk gelir; mutlaka gelir. Uyku denilen nazlı kraliçeyi tahtından kovan, set ve haşin bir kral gibi muhteşem bir geliştir bu. Beynimde kurduğu uykusuzluk imparatorluğunu hiç kimseyle paylaşmayacağını vurgulayan kararlı bir geliş.”
Ömrümden Uzun İdeallerim Var – Suna KIRAÇ…
Bildiğiniz gibi, Sevgili Suna Kıraç, Vehbi KOÇ’ın kızı. Suna Hanım, ismini duyduğum fakat hakkında çok da fazla bir bilgiye sahip olmadığım bir kişiydi. Bir gün kitapçıdaki gezerken bu kitabı gördüm ve Kitabın ismi beni çok etkiledi. Ve bu hayat hikayesini okumak istedim. Şiddetle tavsiye ederim. Çok güzel bir kitap.. Suna hanım anılarını yazmaya karar veriyor, yazmaya başlıyor ama daha sonra yaşadığı sağlık problemleri nedeni ile devam edemiyor. Notlarını toparlayarak, bu kitabı onun adına gazetesi Rıdvan Akar yayına hazırlıyor. Hem bir iş kadını hem de bir anne olan Suna hanımın yaşadıklarını, 9 yıldır mücadele ettiği ALS hastalığı ile ilgili yaşadıklarını anlatan bu kitap, güçlü ve sevgi dolu bir kadının hayatını anlatıyor. Hastalığında bile, yürüyemediği, konuşamadığı, hareket bile edemediği ve son altı yılında sadece gözleriyle konuştuğu günlerde ülkesi için projeler üretemeye devam ediyor. Ve yine dolu dolu yaşanan, mücadele dolu bir hayat hikayesi.. Eğitim alanında yapılan önemli çalışmalar… Değerli izler bir yaşam… , Güçlü ve Sevgi dolu bir kadın. Ben kitabı bitirince ağlamıştım ve kendime şu soruyu sormuştum, sen bu hayata hangi izler bırakacaksın Çiğdem?
Aynı zamanda Bu kitabın geliri TEGV e bağışlanmış.
Suna kıraç, ülkenin en acil sorunun eğitim olduğu kanaatindeydi. Türkiye’nin en yapısal sorunlarından biri yetişmiş insan gücüne sahip olmamasıydı. Nüfusun %55 i 30 yaşından altında olan Türkiye açısından, eğitimli bir neslin yaratılması öncelikli hedef olmalıydı. Suna kıraç iş yaşamındaki yoğun temposuna karşın her koşulda eğitime ayıracak zaman yarattı. Bunu bir görev olarak algılıyordu. İlke ve tecrübelerini yetiştiği yuvadan, Robert Kolej’den edindi. Okulun yönetiminde aktif olarak çalıştı. Robert Kolej’de Oditoryum’un restorasyonunu gerçekleştirerek bu binaya adını yazdırdı. Suna Kıraç açısından eğitimin birinci koşulu öğrencilerini dünyaya hazırlayan, rekabetçi ve nitelikli bir içeriğe sahip olmasıydı.”
Tek ve Tek Başına TÜRKAN – Ayşe Kulin
Binlerce Cüzamlıyı iyileştirdi, başta kız çocukları olmak üzere pek çocuğun okumasına destek oldu. Bir anne ve bir doktor olarak hep üretmeye çalıştı. Seveni de vardı sevmeyeni de. Siyaseti hiç sevmeyen biri olarak ben bu noktaya hiç değinmeyeceğim. Üreten ve mücadele eden bir kadının hikayesini bulacaksınız bu kitapta.
Hayatın aslında bir çelişkiler yumağı olduğunu, yaşadıkça öğreniyordum. Cüzamlılardan yola çıkmış, yüreğimi giderek başka nedenlerle de dışlanmış insanlara açmaya başlamıştım. İnsanların sadece fiziki acılarını değil, yürek acılarını da dindirmek için çok çalışmam; daha çok daha çok çalışmam gerekiyordu. “
Daha okumadığım çok kitap da var biliyorum. Ama biyografi kitapları insanlara çok şey kazandırıyor buna inanıyorum.
