“Keşke tatil 6 ay olsaydı ” dedi kızım. Yani kocaaa bir yaz tatili ona yetmedi. 🙂
Tatildeki kızımı size tek bir cümle ile anlatmak istesem; “Sokaktaki Çocuk” derim. Çünkü gerçekten de zamanının birçoğunu dışarıda oynayarak geçirdi.
Suyu çok seven bir çocuk olarak havuzdan ve denizden de zor çıkardık.
Çok sevdiği bisikletin tepesinden de inmedi.
Ayağında spor ayakkabısı ile bahçede oynadıkları futbolda ya kaleciydi ya da gol atan kişi. 🙂
Yakar top oynarlarken kendi çocukluğumu ne kadar özlediğimi de fark ettim….
Apartmanın bahçesinin koruma demirlerine tırmanırken küçük ama ciddi bir kaza da atlattı. Demir çubuklar boynunu hafif kesti. Doktorumuzun dediğine göre biraz daha derin bir kesik olsaymış çok ciddi ve kötü sonuçlarla karşı karşıya kalabilirdik. Benim daha önceki yapmış olduğum bin defa uyarım çok dikkate değer olmadı onun için ama yaşadığı bir deneyim onda büyük bir etki yarattı. Apartmandaki tüm arkadaşlarını bahçenin duvarına tırmanmama konusunda her gün uyardı.
Kendisine gün içinde tanınan telefonda oyun oynama süresini son damlasına kadar kullandı, hatta alınan özel izinlerle bu süreyi aştığı zamanlar da oldu.
Daha geç düşündüğüm, kendine ait bir telefon hattı meselesini arkadaşlarından dolayı daha erken bir zamana aldık. Artık kendisinin de bir telefon numarası var. Kendi telefonuma kavuştum sonunda.
Kitap okudu, hatta okuduğu kitapları kendi seçti. Zaman zaman kitapevlerini de ziyaret ettik. Bana göre bu yaz tatilinde daha fazla kitap okuyabilirdi ama sonuçta kendi kararı. 🙂 Ona zorla kitap okutturma fikri bana da çok anlamlı gelmedi. Ama zaman zaman ona mentorluk yapmaya çalıştım, “Ben kitap okuyacağım istersen beraber okuyabiliriz” dedim.
Bizimle birlikte bir ülkemizin doğusunu keşfetti. Bitlis, Bingöl, Muş, Van, Diyarbakır, Gaziantep gezdik. Güzel yereer gördük ve güzel insanlar tanıdık birlikte. Fotoğraf çekti zaman zaman. Araba yolculuğunun keyfini çıkardık ailecek. Kıızm da seyahat etmeyi seviyor bizim gibi.
Bize yaz kampına katılmak istediğini söyledi. Her sene gittiği Çukurova Üniversitesi Yaz ve Spor kampına gitti. Robotik Kodlama kampına da gidebileceğini söyledim ama sporu seçti yine. Sanıyorum kanında ve geleceğinde spor var. Bundan da memnunum.
Tüm Harry Potter Film serisini birlikte izledik. Özellikle Türkçe altyazılı olarak seyretmesini sağladım. İlk bölümde mırın kırın etti ama sonra alıştı. İngilizce dilinin gelişmesi için yabancı film izlemek iyi bir yol. Harry Potter onun için ürkütücü olur mu, daha erken olur mu diye düşündüm ama hiç de öyle olmadı ve çok beğendi. Ben de onunla ikinci kez seyretme şansını buldum. 🙂
Diğer zamanlarda Netflix’den başka filmler de izlemek istedi ve genelde izlediği filmler dans ve spor içerikli filmlerdi. Aile ve Çocuk fimlerinden seçtik.
Bir yaz mevsimini bitirdik. Gerçi bizim buralar halen çoook sıcak… İlk kez bu yazın onunla çokça zaman geçirdim. Diğer seneler tam mesaili olarak çalıştığım için çok az birlikte olabiliyordum ama bu yazın onunla daha çok birlikte olma şansını yakaladım. İşlerim ve toplantılarım olduğum zaman ise onu anneannesine bıraktım. Ama diğer zamanlar birlikteydik. Ve bu duygu gerçekten çok güzeldi.
Çoğu zaman, hadi gel deney yapalım, hadi gel resim yapalım, hadi gel puzzle yapalım gibi önerilerime hep “hayır” dedi. Benim sevdiğim şeyleri sevmek zorunda olmadığını bire kez daha anımsattı bana.
Birlikte Barış Özcan’nun videolarunu izledik. Çok seviyoruz ikimiz de 🙂
Haftaya yeni düzenimiz başlıyor. Benim işlerim de yoğunlaşmaya başladığı için bu düzene çok ihtiyacım vardı zaten. Bence herşey tadında güzel. 🙂
Planladığımdan farklı bir yaz tatili oldu ama çok da güzel oldu.