Bizim RSV (Respiratuar Sinsiyal) virüsü ile tanışma hikâyemiz, Yaren 2 aylık iken oldu. Zaten prematüre doğan kızım, bu hastalığı çok ağır geçirmek zorunda kaldı. RSV virüsü de zaten özellikle prematüre doğan çocukları daha ciddi etkileyebiliyor.
İlk teşhis konduğunda zaten ben kendimi çok kötü hissettiğim için o an bu hastalık nedir, ne değildir sorgulama imkânım bile olmamıştı. Ne zaman kızım iyileşti ben ondan sonra RSV virüsünün ne olduğunu araştırmaya başlamıştım.
30 haftalık doğan Yaren, 1 ay küvezde kalmak zorunda kaldı. Eve götürebilirsiniz dediklerinde zaten 1500 gramdı. Doktorumuz, bir süre evde steril bir ortam sağlamamızı istemişti. Eve geldikten sonraki birkaç hafta Yaren’e her yaklaştığımızda maske taktık ve medikal ürün satanlardan temin ettiğimiz dezenfektan sıvıları ile evimizi temizledik. Bizim için çok zorlu bir dönemdi ve kızımın hasta olmaması gerekiyordu. Erken doğan çocuklar, solunum sistemleri tam olarak gelişmeden doğdukları için solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanabiliyorlardı.
Evime ilk iki ay kimseyi almadım, dışarıdan biz geldiğimizde de çok dikkatli olduk. Ama ikinci ayın sonunda kızımda önce bir burun akıntısı başladı ve arkasında da hafif bir öksürük geldi. Doktorumuza götürdüğümüzde gribal enfeksiyon dedi, her nasıl olmuşsa bir yerden kapmıştı. Bu kadar dikkat etmemize rağmen.
İlaçları kullanmaya başladık ancak bir gün akşamdan kızımda birtakım farklılıklar gözlemlemeye başlamıştım. Hareketleri azalmıştı ve çok az tepki veriyordu. Sessiz sakin duruyor ve sürekli uyku modunda oluyordu. Akşam başlayan bu durumun sabah kalktığımızda daha şiddetli olduğunu görünce telaşa kapıldım. Yaren annemin kucağındaydı ve bembeyazdı, başını dik tutamıyordu. O anda ağlamaya başladım ve “anne çabuk kızım ölüyor” dedim. Ben o gün nasıl doktora gittiğimi şuan bile hatırlamıyorum.
Doktorumuz Yarenin ciğerlerini dinler dinlemez hemen masasına koştu ve hastaneyi aradı. Yeni doğan ünitesinde bir küvez istediğini ve bir bebeğin yatışı olduğunu söyledi. Yaren’i hemen hastaneye yatırmamız gerektiğini söylediğinde zaten bende her şey kopmuştu. Bir yandan hastaneye gidiyor bir yandan da Yaren kucağımda sürekli ağlıyordum. Herşey o kadar çok hızlı olmuştu. Bir-iki gün içinde burun akıntısı ile başlayan bir gribal enfeksiyondan çok ciddi bir duruma gelmiştik. Ve eğer ben biraz daha geç kalsaymışım çok daha kötü sonuçlar olabilirdi.
Hastaneye Yaren’i yatırdığımızda onu hemen özel bir odaya ve küveze aldılar. Neden diğer Küvezlerin yanına koymadığını sorduğumda Yaren’in RSV virüsüne yakalandığından şüphe etiklerini ve bu hastalığın bulaşıcı olmasından dolayı diğer yeni doğanlara zarar vermemesi için de ayrı bir odaya aldıklarını söylediler. Kızım tam bir hafta kaldı yenidoğan ünitesinde. Gerçekten de RSV virüsüne yakalanmıştı. Hareketsiz duruşunun sebebi de tam olarak oksijen alamadığı içindi. Beyin tomografisini çektiler neyseki temiz çıkmıştı. Ama dediğim gibi eğer ben bu değişikliği fark etmeyip bir yarım gün daha geç kalsaydım sonuç daha kötü olabilirdi.
RSV çok ciddiye alınması gereken bir hastalık, kışın gelmesi ile de kapımıza dayanıveriyor. Belirttiğim gibi özellikle erken doğan çocukları daha ciddi etkileyebiliyor. 3 yaş üstü çocuklar ve biz yetişkinler gribal bir enfeksiyonu çok kolay atlatabiliyoruz ama yeni doğan bebekler için bu durum böyle değil. Bu nedenle çok dikkatli olmak gerekiyor.
RSV Virüsünden korunmak için, (Kaynak : http://www.renkliweb.com/saglik/bebeginizi-rsvden-koruyunuz.html)
- Virüslerin yaygın olarak bulunduğu kalabalık ortamlardan özellikle hastanelerden çocuklarımızı uzak tutmamız çok önemli
- Çalışan anne ve babalar için, işten geldiğimizde çocuğumuza yaklaşmadan mutlaka üzerimizdeki kıyafetleri hemen değiştirmeli ve ellerimizi yıkadıktan sonra çocuklarımıza temas etmeliyiz. Bu konuda bazen dalgınlığımız olabiliyor, tüm gün görmediğimiz çocuklarımıza gelir gelmez hemen sarılabiliyoruz
- Bebekleri çok sık öpmemeliyiz.
- Bebeklerimizin kullandığı oyuncakları ve diğer malzemeleri çok sık yıkamalıyız.
- En önemlisi de bebeklerimizi ve çocuklarımızı sigara içilen ortamlardan uzak tutmalıyız, yanlarında kesinlikle sigara içmemeliyiz.
Hastalıksız günler dileği ile..