Çok sevdiğim minik bavulumu çıkardım yine. Uzun bir yolculuk yapmayı planlıyorum bu sefer. Bu benim en sevdiğim bavulum, bu benim hayal bavulum. Tüm hayallerimi içine koyar ve sonra sevdiğim bir mekanı seçip yolculuk ederim zaman zaman. Bazen tek başıma, bazen kızımla, bazen tüm ailemle, bazen de en sevdiğim bir dostumla. Küçük olduğuna bakmayın, o kadar çok hayal alıyor ki içine, şaşırır kalırsınız.

İşte yine yolculuk zamanı dedim kendime, nasıl da gidesim var yine hayallerimle. En sevdiğim mekanıma gideceğim yine. Denize bakan minik bahçeli evime. Özlemiştir beni, buna eminim, çünkü ben de onu çok özledim.

Dalgaların sesiyle uyanmayı, sabahın erken saatlerinde kumsalda yürümeyi, fotoğraf çekmeyi ve verandada kitap okumayı özledim. Sonra kızımla kumdan kaleler yaptığımız o güzelim kumsalı da çok özledim.

Böylece hayal bavuluma ilk koyduğum deniz kenarındaki evim oldu. Sonra okuyacağım kitaplarım, kuş sesleri, kahvenin mis kokusu, kızımın kahkahaları, ailemin neşesi…

Kumdan kalelerimiz, kolyeler yaptığımız deniz kabuklarımız, bakmaya doyamadığımız o pürüzsüz ve parlak taşlarımız…

Mis gibi kokan kakaolu kekimiz, demlenmiş çayımız ve sohbetlerimiz..

Verandadaki çok sevdiğim salıncağım, canım çiçeklerim, bakmaya doyamadığımız gökyüzü, her birinde en güzel dileklerimizi dilediğimiz kayan yıldızlar, okyanus kokusu mumlarımız…

Bir de en önemlisi var tabii, basılmasını hayal ettiğim kitabım. Yeni bitirdim ve denize karşı elime alacağım onu ve “bak başardım” diyeceğim. Sonra hayata geçirmeyi istediğim projelerimi de koyacağım bu hayal bavuluma… Projeler olmadan olmaz asla…

Fikirlerimi yazdığım akıl fikir defterlerim, boyamalarımız, renkli kalemlerimiz…

Çok sevdiğim müziklerim, eski nostaljik Nilüfer Plağım… Biraz Frank Sinatra, Biraz Elvis Presley…Zeki Müren’siz olmaz tabii ki… Sonra çok sevdiğim memleketimin türküleri… Türküler insanları birbirine hep yakınlaştırır diye düşünürüm ben. Bir ortamda birbirini hiç tanımayan insanların hep bir ağızdan en içten sesiyle birlikte sanki yıllardır dostlarmış gibi türkü söylemesi bundan dolayıdır.

Sonra bir baktım ki, hep kendimle ve ailemle ilgili hayallerimi koymuşum. Daha da yer var bavulumda zaten. İçine hayalleri koydukça sürekli yer açılan kendi küçük ama kapasitesi sonsuz büyüklükte olan bir bavul bu zaten. Bu özelliğini çok seviyorum.

Hemen diğer hayallerimi de ekliyorum..

Dünyadaki tüm çocukların kahkahaları, gülen yüzler, okuyan insanlar, üreten gençlik..

Yemyeşil ormanlar, mis gibi hava, tertemiz sular, mutlu hayvanlar,

Üreten ve başaran kadınlarımız..

En iyisi ben mutlu ve barış dolu bir dünyayı da ekleyeyim de tam olsun. Bavulum bunu da alır zaten.

Şimdilik tamam galiba.. Son dakika bir şeyler çıkarsa hemen eklerim, sorun değil..

Bu arada siz de hayal bavullarınızı ara ara çıkartın o dolap üstlerinden, ya da evinizin en ücra köşesinden.  Koyun hayallerinizi bu bavula ve en sevdiğiniz yere seyahat edin. Hayal bavulunun içi çok geniştir merak etmeyin, herşeyi alıyor içine. Ben deneyimledim, biliyorum.

Haydi şimdi yolculuk zamanı.. 

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz