Sevgili Kızım,
Hayatında yapmak istediklerin ile yapmak zorunda olduğunu hissettiğin anlar olacaktır. Senin isteklerin ile çevrendeki insanların sana dayattığı seçimler arasında bir karar verirken her zaman kalbinin sesini dinle. Kalbin ve hayallerin sana doğru yolu gösterecektir.
Başkalarının, “boş işlerle uğraşma artık” demelerine inat, senin çok istediğin ve önem verdiğin ama başkalarına boş iş gibi görünen fikirlerinin hep arkasında dur. Sen inanıyorsan, fikrin boş bir iş değildir.
Çevrendekilerin seni eleştiren seslerine değil kendi iç sesine kulak ver. Her zaman ama her zaman önce kendini eleştir ve bu eleştirileri öncelikle dikkate al. Sonra da seni seven ve senin de değer verdiğin insanların sana mentorluk yapmalarına izin ver. Hayatında her zaman bir akıl hocan olsun.
“Bu çok zor, bununla zaman kaybetme” diyenlerin aksine, yapmak istediklerin çok zor bile olsa ve umduğundan çok daha uzun bir sürede sonuçlansa bile, inandığın şeyi hayata geçirmekten biran bile tereddüt etme. Tüm güzellikler çabayla ve emekle gerçekleşir, bunu sakın unutma..
Başarısızlık seni hiç korkutmasın. Başarmamın en büyük adımı başarısızlıklarla öğrenmektir. Asıl kötü olan başarısız olmak değil, “ya başaramazsam” korkusu ile vazgeçmektir. İsteyip de vazgeçtiklerin seni daha çok mutsuz eder. Geriye dönüp baktığında, keşkelerin ve acabaların zihnini meşgul, ruhunu ise mutsuz eder. Buna izin verme.
İnanmaktan vazgeçme, başaramamaktan hiç korkma… Sadece yapmak istediklerini gerçekleştir ve hayatın seni mutlu etmesine izin ver.
Bir yetişkin olduğunda bile, çocukluğun hep seninle olsun. “Halen çocuk gibisin” diyerek seni eleştirenlere sadece gülümse ve İçindeki çocuğa “başardık” diye göz kırp… 🙂
Seni Çok Seven Annen…