Geçen seneki Runatolia- 10 km koşusunu (Runatolia) yarı hızlı yürüyüş, yarı koşu ile tamamlamıştım. Performansım ancak buna yetmişti. Bu seneki koşuya daha idmanlı gitmeye karar vermiştim ve kararımı uygulamak adına da elimden geleni yaptım. Çünkü ne kadar yapabileceğimi görmek, gücümü sınamak istiyordum.
Üç ay boyunca gittiğim pilates, benim kendi ek sporlarım ve son bir aydaki koşularım derken bu seneki Antalya 10 km koşusuna daha hazırlıklı gittim. Dediğim gibi amacım sadece kendi sınırlarımı zorlamaktı. Koşu dün yapıldı ve 10 km’yi durmadan koşarak tamamladım. Bu benim için çok ama çok büyük bir başarıydı. Finish çizgisini geçtiğimde şöyle bir durdum, eğildim ve koşudan dolayı kasları şişmiş bacaklarıma baktım. O anki kendimle duyduğum gurur, hissettiğim keyif inanılmaz bir duyguydu. Benden çok ama çok daha iyi koşanlar vardı ama o an benim için inanın hiç önemli değildi. Benim için önemli olan sadece kendi sınırlarımı zorlamak, gücümü denemek ve ne yapabileceğimi görmekti.
Kimbilir belki bundan sonraki koşularımla performansım daha da artar ve artık 21 km koşabilirim. Bunu yapabileceğime inanıyorum.
Bir önemli husus da eşimle birlikte koşarak kızımıza bu konuda örnek olmamızdı. Bu sene o da minik adımlar koşusuna katılmak istedi ve onun isteğini severek yerine getirdik. Kızım cumartesi günü yapılan 200 metre Minik Adımlar Koşusunu en önlerde tamamladı. Koşuyu en önlerde tamamlamış olması değil de onun böyle bir etkinliğe katılmak istemesi bizi çok mutlu etti. Koşu bittiğinde kızımın yüzündeki o müthiş duygu ise beni çok etkiledi. Kendisini çok iyi anlıyorum çünkü o da ne yapabileceğini gördü. Benim hissettiklerimi o da kendisi için hissetti. 🙂
Hangi konuda olursa olsun, kendi gücünüzü görmeye, kendinizi sınamaya izin verin. Yapabileceğinizi göreceksiniz. Ve bunu gördüğünüzde hissedeceğiniz o muhteşem duygu anlatılmaz sadece yaşanır. 🙂