2018 yılında “İnovatif Çocuklar Yetiştirmek” kitabını yazdığımda tek bir hedefim vardı; çocuklarımızı nasıl inovatif düşünce ve yeteneklerle donatabiliriz? öğrenmeye açık, meraklı, yaratıcı düşünebilen ve adaptasyon yeteneği yüksek bireyler nasıl yetiştirebiliriz? sorularına kendi deneyim ve bilgi dünyamdan bazı cevaplar sunabilmek istemiştim.

Her şeyin son hızla değiştiği bu çağda, problemler şekil değiştirirken dolayısıyla çözümler de şekil değiştirirken inovatif düşünen ve problem çözen başarılı bireyleri yetiştirmek zorundayız. Geleceğin ne getireceğini bilemiyoruz bununla birlikte gelecek için hazır olmak zorundayız.

Hep söylediğim bir şey var; ebeveynler olarak çocuklarımızın yaratıcı ve yenilikçi düşünme potansiyelini geliştirmek, bizlerin sorumluluğunda.  Okullarda öğretmenlerimizin de çocuklarımızı sorgulayıcı, araştırıcı, yenilik üreten kişiler olarak yetiştirmek temel sorumluluğu.

Bu sorumluluk bilincinde yapabileceğimiz pek çok şey var, bunu ayrı bir yazıda ele alacağım. Fakat burada özellikle vurgulamak istediğim bir konu, ister ebeveyn kimliğimizle ister öğretmen kimliğimizle olsun inovatif çocuklar yetiştirmek için önce kendi içimizdeki yaratıcı ve yenilikçi düşünme potansiyeline sahip çıkmamız gerekiyor. Çocuklar bizleri rol model alıyorlar ve bizlerden öğreniyorlar. Bundan dolayıdır ki aynayı önce kendimize çevirmemiz gerekiyor.

Yaratıcı ve yenilikçi düşünceye sahip ebeveynler, çocuklarına “farklı” olmanın değerini öğretirler ve onları kendi düşüncelerini keşfetmeye teşvik ederler. Ebeveynlerin hayatlarında risk alıp başarısızlıkla başa çıkma ve öğrenme deneyimlerini paylaşmaları, çocukların da denemekten korkmadan yeni fikirler üretmelerini teşvik edecektir.

Yaratıcı ve yenilikçi düşünceye sahip öğretmenler çocukların inovatif düşüncelerini beslemek için öğrenme ortamında merak uyandıracak deneyimler tasarlar. Onların merak etmelerine izin verir, sorular sormaya teşvik eder ve yeni şeyler keşfetmelerine olanak tanır. Öğrenme sürecini eğlenceli ve heyecan verici hale getirerek, çocukların kendiliğinden öğrenme isteğini ve merakı artırır.

Sadece çocukların değil hepimizin içinde bir “İnovasyon Kahramanı” var bu kahramanla her daim işbirliği yapmamız gerekiyor.

Neler yapabiliriz;

  • Katı kalıplara sıkışıp kalmak yerine, esnek ve yaratıcı düşünebilmeliyiz. Nehrin diğer kıyısını da keşfetmek gerekir. Algıladıklarımızın ve gördüklerimizin sayısı ne kadar çok artarsa beynin kullanacağı şey sayısı da artar
  • Çocuklarımızdan öğrenmeye açık olmalıyız. İnanın onlardan öğrenebileceğimiz çok şey var.
  • Kendi hayatlarımızda sürekli öğrenme ve gelişim göstererek, çocuklara yaşam boyu öğrenme alışkanlığının önemini gösterebiliriz.
  • Dünyaya kendinizi açın, etrafınızdakileri kullanın, sıradan bir şeyden sıra dışı bir şey yapın.
  • Eğitim alanında güncel gelişmeleri takip ederek, eğitim yaklaşımlarını ve teknolojilerini öğrenmek için zaman ayırmalıyız. Yenilikçi fikirleri keşfetmek için seminerlere, konferanslara ve eğitim programlarına katılabiliriz.
  • Diğer ebeveynler ve öğretmenlerle iletişim halinde alabiliriz, deneyimleri ve fikirleri paylaşabiliriz. İşbirliği, yeni fikirlerin ortaya çıkmasını ve daha iyi sonuçların elde edilmesini sağlar.
  • Farklı düşünce ve yöntemlere açık olmalıyız. Eğitimde tek bir yaklaşıma bağlı kalmak yerine, farklı eğitim teorilerini ve uygulamalarını deneyimleyerek zengin bir öğrenme ortamı oluşturabiliriz.

Unutmayın ki her çocuk ve öğrenci farklıdır, bu nedenle yenilikçi bir ebeveyn veya öğretmen olarak esneklik göstermek ve çocuklarımıza özgü yaklaşımlar benimsemek önemlidir.

İnovatif çocuklar yetiştirmek, ebeveynlerin ve öğretmenlerin inovatif düşünceye sahip olmalarını ve bu düşüncelerini çocuklarına aktarmalarını gerektirir.

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz