Kızım geçenlerde bana şu soruyu sordu; “Anne, sen çocukken cep telefonunda hangi oyunlar oynuyordun? Sizin döneminizde hangi dijital oyunlar vardı? ” Evet, tahmin ettiğiniz gibi gülümsedim:) ve ona cep telefonuyla ilk kez karşılaşma hikayemi anlattım; üniversite son sınıfta gerçekleşen ilk karşılaşmamı. Yeni neslin bu soruyu sorması ya da dijital hayatın hep var olduğunu düşünmesi normal sanırım, çünkü onlar böyle bir hayatın içinde doğdular.
Uzaktan eğitimi yaşadığımız, daha çok ekranlarla haşır neşir olmaya başladığımız şu zor günlerde daha çok merak edilen, aslında daha öncesinde de ebeveynlerin hep merak ettiği bir konu var; çocuklarımız hangi dijital oyunları oynamalılar?
Hem bir anne hem de bir eğitmen olarak, dijital oyunlara, uygulamalara karşı olmadığımı, doğru ekran zamanı planlaması yaparak ve doğru kaynaklarla bir araya geldiğinizde dijital dünyanın önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bunu da her ortamda anlatıyorum. Burada biz ebeveynlere ve eğitmenlere çok önemli sorumluklar düşüyor. Çocuklarımızın doğru dijital araçlara ulaşmasına ve ekran zamanlarını planlamalarında destek olmalıyız, kontrolü sağlamalıyız. “Bu oyun senin için uygunmuş, al çocuğum” deyip onu ekranla baş başa bırakıp kendi işlerimize odaklanmak da çözüm değil aslında.
Bir önemli nokta da, çocuklarımızın, yaratıcı düşünmesini destekleyen, takım çalışmasına olanak sağlayan, bilişsel düşünce becerilerini geliştiren, tasarım yeteneğini, yeni fikirler üretme ve hikayeleştirme yetkinliğini geliştiren oyunların ve uygulamaların tercih edilmesi gerekiyor. Bundan dolayı da oyunların, uygulamaların irdelenmesi gerekiyor. Sadece yaş aralığına bakmak yeterli değil. Zaman zaman çocuklarımızla birlikte oynayarak da onların dijital dünyada oyun oynarken nasıl davrandıklarını ve düşündüklerini de izlemek, onları tanımak gerekiyor.
yaratıcı düşünmesini destekleyen, takım çalışmasına olanak sağlayan, bilişsel düşünce becerilerini geliştiren, tasarım yeteneğini, yeni fikirler üretme ve hikayeleştirme yetkinliğini geliştiren oyunların ve uygulamaların tercih edilmesi gerekiyor. Bundan dolayı da oyunların, uygulamaların irdelenmesi gerekiyor. Sadece yaş aralığına bakmak yeterli değil. Zaman zaman çocuklarımızla birlikte oynayarak da onların dijital dünyada oyun oynarken nasıl davrandıklarını ve düşündüklerini de izlemek, onları tanımak gerekiyor.
Dijital oyunların, uygulamaların yaş aralığını yani hangi yaş için uygun olduğunu, hangi içeriğe sahip olduğunu, şiddet, cinsellik, küfür, korku vb unsurları içerip içermediğini kontrol etmek gerekiyor. Bunun için de faydalanabileceğimiz ve sizlere önerebileceğim 3 önemli kaynak var. Bu yazımda da bu kaynakları paylaşmak istedim. Ayrıca çok verimli bir veri tabanını da ekledim.
ABD, salgın nedeni ile okula gidemeyecek öğrenciler için online eğitim imkanı sunan kaynakları bir araya getirmiş. Sevgili Serdar kuzuloğlu Twitter hesabından bu bilgiyi paylaştığında bilgim oldu. İnceledim ve eğitim için gerçekten çok değerli kaynaklar var. Ülkemizde de böyle bir veri tabanı oluşturulmalı. İncelemenizi öneririm.
Seminerlerimde, eğitimlerimde hem velilere hem de eğitmenlere de önerdiğim bir web sitesi. Commonsense Media, oyunları, filmleri, uygulamaları vb media araçlarını inceleyerek, yaşa uygun eğitim içeriğini, olumlu mesajlar / rol modelleri, şiddet, cinsiyet , tüketim açısından derecelendirir. Ebeveynlere önerilerde bulunur. Buradan çocuğunuzun, öğrencilerinizin yaşlarına uygun olarak hangi oyun, uygulama vb medya araçlarını önerebileceğinizi bulabilirsiniz. Hangi dijital oyun, uygulama çocuğum için uygundur, neler var diye merak ettiğinizde yararlanabileceğiniz önemli bir kaynak, platform.
PEGI (Avrupa Oyun Bilgi Sistemi)
Avrupa Oyun Bilgi Sistemi ya da kısaltmasıyla PEGI, video oyunlarını yaşa ve içeriğe göre sınıflandırarak tüketicilerin bu ürünleri satın alırken bilinçli kararlar almasına yardımcı olmak için kurulmuş Avrupa merkezli video oyunu içerik derecelendirme sistemidir. Çocuklarınızın ya da öğrencilerinizin oynadığı dijital oyunların yaş aralığına uygun olup olmadığı, uygunluk derecesini buradan öğrenebilir ve kontrolü sağlayabilirsiniz. Örneğin PEGI 3 etiketine sahip oyunları 3 yaş ve üzeri oynayabilir anlamına gelmektedir.Tüm ebeveynlerin bakması gereken bir kaynak.
Entertainment Software Rating Board (ESRB)
“Eğlence Yazılımı Derecelendirme Kurulu” (Entertainment Software Rating Board, yani kısa adıyla ESRB) 1994 yılında kurulan ve dijital oyunları değerlendiren bir platform. Bugün Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika’da kullanılmakta olan ESRB; dijital oyun içeriklerini alkol, şiddet, kötü dil kullanımı, uyuşturucu, cinsellik ve kumar gibi birçok açıdan inceleyerek uygun kullanıcı yaş aralıklarını belirliyor.
Benim ve kızımın severek kullandığı dijital oyunları ve uygulamaları da bir sonraki yazımda paylaşıyor olacağım. Sevgiyle ev sağlıkla evde kalın.