Kolay ve güzel bir şekilde başladı hamileliğim. Herkesin üstünüze titremesi, sizinle ilgilenmesinin zaten müthiş bir duygu olduğunu söylemeye gerek yok. İlk muayenede doktorum iki tane keseyi gösterdiği zaman ise çok heyecanlanmıştım ve daha o vakit endişelerim başlamıştı. İkiz gebeliğin biraz daha özen isteyen ve normal gebeliğe göre farklı sıkıntıları olabileceğini okumuştum. Her ikisinin de sağlıklı gelişimi çok önemliydi. İlk iki ayım çok güzel geçti. Sadece tek sıkıntım ailemin üstüme fazlası ile düşmesi ve evden dışarı çok rahat çıkamamam oldu. Onlara hak veriyordum ama hayalimdeki hamilelik rahatlıkla her şeyi yapabilen bir hamilelik süreciydi.

Bir akşam başlayan müthiş sancılarım bu güzel süreci bozan ilk işaretti. Yapılan kontrollerde her şey normaldi ve sadece tüp bebek tedavisinde kullandığım aşırı hormon ilaçları sancı yapmıştı. Doktorum ilk aylarda bunun olabileceğini belirtti. Bir gece hastanede kaldıktan sonra çıktık. Fakat burada öğrendiğimiz bir haber ise bizi tamamen alt üst etti. Kontrollerde bir üçüncü kesenin de olduğunu söylemişlerdi. Yani ben şuanda üçüz bir gebelik yaşıyordum. Sevinmek ve endişe aynı anda beni ve ailemi sardı. Tüp bebek yönteminin sıkça karşılaşılan sonuçlarından biriydi çoğul gebelik.

Doktorum 3 aylık olduğumda bebeklerden birinin kalbini durdurmamız gerektiğini, üçüz gebeliği kaldıramayacağımı ve diğer bebeklere de zararı olacağını söylemişti. Eğer kendiliğinden birinin kalbi durursa böyle bir operasyona gerek olmayacağını da belirti. Kendilerinin de tercihi buydu çünkü bir cana son vermek gerçekten zordu. Ayrıca operasyonun da kendine göre bazı riskleri vardı.

Nasıl dua edeceğimi şaşırdığımı söylesem size herhalde beni anlarsınız. Üçü de yaşasa diye dua etsem doktorum birine son verecekti. Kendiliğinden birinin kalbi dursun diye dua etsem, kendi canınızdan bir parçasını ölmesini istemeniz daha kötü. Doktor kontrolüne gittiğimizde sanıyorum en hayırlısı olmuştu bizim. Bir tanesinin kalbi durmuştu. Doktorum doğal selection dedi buna. Demek ki zaten sağlıklı değildi diyerek bizi teselli etti.

Sonrasında devam eden ikiz gebeliğimde 4,5 aylık olana kadar problemsiz gitti her şey. Fakat bir gün kalktığımda topallamaya başladığımı fark ettim. Sağ bacağımda müthiş bir ağrı ve ben kesinlikle yürüyemiyordum. Bebeklerden biri siyatiğime denk gelmişti ve ağrı bundan dolayı idi.

Dörtlü tarama yaptıracağım gün geldiğinde ise müthiş bir duygu sardı bizi. Dört boyutlu görebilecektim bebeklerimi ve üstelik cinsiyetlerini de öğrenecektim. İşlem çok güzel ve keyifli geçti, her ikisi de sağlıklıydı. Vee bir kızım ile bir oğlum olacaktı.
Sonucu öğrenen tanıdıklarımın bir kısmının söylediği tek şey şu oldu : “Turnayı gözünden vurdun, çok şanslısın hem kız hem erkek vb” şeyler.

İçimi hergün saran bir korku beni çok rahatsız ediyordu. İnanmayacaksınız ama söylenen tüm bu sözler beni çok rahatsız ediyordu. Biliyordum beni sevdikleri için söylüyorlardı ama elimde olmayan bir endişe gittikçe artıyordu. Ve sonunda büyü bozuldu tabii ki. Gece müthiş bir karın ağrısı ile uyandım. Ağrı daha sonra sağ bacağıma vurdu. 5 aylık hamileydim.  Hastaneye giderken sürekli ağlayarak “lütfen onlara bir şey olmasın “diye dua ediyordum. Doktorum şehir dışındaydı fakat telefonla hastanesindeki ekibini yönlendirdi.

Yapılan kontrollerde bebekler ile ilgili hiçbir problem bulamadılar. Hamileliğim iyi durumdaydı ancak müthiş bir sancı vardı. Genel cerrahi bölümünden uzman çağırdılar çünkü bu ağrı başka bir rahatsızlığının göstergesiydi. Yapılan tetkiklerde çıkan sonucu kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Acilen hemen apandisit ameliyatına girmem gerekiyordu. Ne mi yaptım? Direndim, ameliyat olmak istemedim ancak doktorlar birkaç saat sonra patlayabileceğini hem benim hem de bebeklerimin ölebileceğini söylediler. Hayatımın en korkunç dakikalarıydı.  Tabii benim ameliyat olmadan bu hastaneden çıkmama izin vermediler ve beni ameliyata aldılar.

Sonuçta ameliyata girdim. İki canla birlikte bir ameliyata girmek, sonucunu bilememek inanın anlatılamaz. Ameliyata hem genel cerrahlar hem de kadın doğum uzmanları girdi. Anestezi vermeden önce ameliyatı yapacak uzmanın bana şunu söylediğini hatırlıyorum. “Merak etme her şey iyi olacak, sadece bana güven” Benim ayıldığımda söylediğim ilk şey ise “kızım ve oğlum nasıl” olmuş.

Dediğim gibi ben zorlukları kendime çekiyorum galiba. Ameliyat başarılı geçmişti ama ondan sonraki süreç benim için çok iyi geçmedi. Devamını daha sonra paylaşmak üzere

Sevgiler 🙂

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz