“Eski Köye Yeni Adet  Getirme” atasözümüzü çok seven bir toplum olarak, girişimci olmaya karar verdiğimizde hemen çevremizdeki bir grubun eleştirisel ve negatif bakışlarıyla karşılarız. Sizi fikrinizden caydırmaya hazır olan bu grup, karşınıza çıkacak tüm olumsuzlukları gözlerinizin önüne en canlı renkleriyle sunabilme becerisine sahiptir. Onlara kalırsa yapacağınız bu yeni girişimde başarılı olmanız çok zordur, şartlar yetersizdir, rahatını bozmamak lazımdır, çok risklidir ve herşeyi batırabilme olasılığınız çok yüksektir. Dibe vuracağınız kesindir.

Bir Girişimci adayı olarak, Eğer kendinize ve iş fikrinize dair küçücük bir şüpheniz varsa, bu şüpheyi bir cımbızla çekerler ve size en büyük haliyle geri iade ederler. İade ettiklerinde de zaten sizin fikrinize karşı hiçbir güveniniz kalmamıştır, böyle yanlış bir işe az daha kalkışıp herşeyi mahvetmek üzere olduğunuza inanmışsınızdır. Artık içiniz rahattır, bu boş işlerle uğraşmaya gerek yoktur. Şüpheniz artık inanca dönüşmüştür. Başarılı olamayacağınız inancına!!

Hangi şartlarda olursanız olun, daha doğrusu hikayeniz ne olursa olsun bu grubun size sunacağı olumsuzluklar tablosu hazırdır.

Örneğin;

Ev hanımıysanız ve kendinize bir iş kurmak istiyorsanız, kadın başına bunlarla uğraşmanıza hiç gerek yoktur, çocuklara nasıl bakacaksınızdır, iş kurmak kolay mıdır, hadi sermayeyi buldun, para kazanmak zor iştir. Hele bir de kadınsanız daha da zordur!!

Üniversiteden yeni mezun olmuşsunuzdur, inandığınız bir iş fikriniz vardır ve birlikte çalışmaya karar verdiğiniz bir proje ekibi. Ama herşey bu kadar basit değildir, önce şöyle başka işlerde bir çalış, deneyim kazan, alın teri le çalışmayı öğren, şöyle kocaman bir adam ol daha sonra işini kur derler. Şimdi bu gencecik yaşta başlarsan başarısız olursun diye eklerler.

Ya da bir işiniz vardır, yıllardır çalışıyorsunuzdur, her ay elinize geçen para bellidir ama ahh o girişimcilik hayaliniz yok mu, sizi rahat bırakmaz. İş fikrinize ve deneyimlerinize güveniyorsunuzdur ve size göre artık bir girişimci olma zamanı gelmiştir. Ama düzenli para kazanmak varken bu riske girilmez ki, girişimci olmak zordur, para kazanmak zordur. Bu zorlukların üstesinden gelmek ise daha da zordur.!!

Yani anlayacağınız bulunduğunuz her bir senaryo için size sunulan tüm olumsuzlukların söylemleri bellidir. Son söz ise hep aynıdır: “Başarılı Olamazsın, Vazgeç”

Her girişimci adayının yukarıda yaşadığı hikayelerden birini belki de yaşadınız, ya da yaşamaya devam ediyorsunuz. Ya da henüz  fikrinizi ve hayallerinizi kimseye açıklamadınız, nereden başlasam diye düşünüyorsunuz.

Öyleyse tüm bunlara hazırlıklı olun. Bu grupla baş etmek için aşağıdaki önlemleri hemen uygulamaya koyun..

1) Hayatta en zor şey sizi anlamak istemeyene anlamasını istediğiniz konuyu anlatmaya çalışmaktır. Ne yaparsanız yapın başarılı olamazsınız. Çünkü o sizi zaten anlamak istemiyordur. Böyle durumlarda çok da fikrinizi ve kararınızı anlatmaya savunmaya kalkışmayın. Boş yere enerjinizi tüketirsiniz

2) Sizi destekleyenlere siz de sahip çıkın, onlardan öğreneceğiniz çok şey var.

3) Önce kendinize ve iş fikrinize sonuna kadar inanın. En küçük bir şüpheniz varsa bile önce bu şüphenizi yok edin, sonra bu grupla savaşın.

4) Kendinizi kötü hissettiğinizde ve umutsuzluğa kapıldığınızda size cesaret veren, o ilk motive eden şeyi düşünün. Belki bir kitap, belki bir söz belki en yakın bir dost…

5) Riskler her zaman olacaktır ve korkmanız da çok doğaldır. Ama inanmak, çalışmak, öğrenmek ve deneyimlemek ile  hedefinize ulaşabilirsiniz. Başarısız olacağınız anlar da olacaktır. Ama bunlar sizin öğrenme adımlarınız olacaktır.

Ve Will Rogers’ın dediği gibi;

Doğru çizgide olsanız bile orada dikilip kalırsanız, oyun dışı kalırsınız 

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz