Bu sene kendime hiç kıyafet, ayakkabı vb giyim eşyası almadım. Çok beğendiklerim oldu, mağazaların kapısından girip bir çırpıda çıkmışlıklarım var. Bu satın almamayı mecburi ve bilinçli yaptım. Çünkü bu sene bütçem çok değerliydi, başka önceliklerim vardı kısacası giyim için para harcamak istemedim. 🙂

Ama ilk kez bir şey fark ettim ki, aslında var olanlarla da idare edebiliyorum. Yeni çıkan, moda diye tarif ettiğimiz o kadar güzel şeylerin dışında aslında var olanlarla da geçinmek mümkünmüş. Yani bu mecburi ve bilinçli satın almama durumum bana önemli bir farkındalık kazandırdı. Uzun zamandır hiç giymediklerimi yeniden giydim, bazılarını tamire götürüp sorun olarak gördüklerimi düzelttirdim ve yeniden giydim. Eldeki hazinemin farkına vardım.

Birkaç gün önce okuduğum bir makaleyi sizlerle de paylaşmak istedim. Çünkü tam da “evet budur” dediğim bir yazıydı. Yazıyı olduğu gibi sizlerle paylaşıyorum. Kaynak bilgileri ve yazarın bilgisi de yazının altındadır. Yazının aslına (linkine ) başlığa tıklayarak da ulaşabilirsiniz.

Ve evet buradaki anahtar kelime Sürdürülebilirlik!

 

Yazar : Oğuzhan Mailmail – Medium Blog yazısı

Daha Yaşanabilir Bir Dünya için 6 Yavaş Moda Tavsiyesi

Tekstil endüstrisi son 35 yılda kullandığı hammadde miktarını 30 milyon tondan 90 milyon tona çıkarmış vaziyette. Eğer hali hazırdaki üretim ve tüketim trendleri devam ederse 2030 itibarı ile bu rakamın 200 milyon tona çıkması bekleniyor ki bu dünyamız için ciddi bir felaket demek.

Günümüz üretim&tüketim ağında küresel hızlı tüketim furyasının tekstilde vücut bulmuş hali hızlı moda. Kullan-At bardaklar gibi yapıyoruz artık kıyafet alışverişlerimizi. Bir kıyafetin üretilmesi ile çöpe atılması arasında geçen ortalama süre sadece 3,5 yıl. Tabi bu 3,5 yılın çoğu mağaza raflarında ve gardıroplarda istiflenmiş şekilde geçiyor kıyafetler için, giyim süreleri bu zaman diliminin çok çok altında!

Yavaş moda akımı işte tam bu noktada özellikle tüketiciye ‘dur ve tüketiş biçimine yeniden bak!’ diyor. Yavaş moda fikrinin gerçekten dikkat çekici bir iddiası var. Kalitenden ödün vermeden daha ekonomik ve sürdürülebilir bir giyim alışkanlığı edinebilirsin!

Peki nasıl diyorsan, ‘Yavaş Moda’ kitabının yazarları Jenny ve Johanna ile İsveç’in Borås kentindeki yaptığımız çalıştaydan edindiğim gerçekten çok güzel, uygulanabilir tavsiyeler var. Biraz da okunabilir olsun diye bu tavsiyeleri 6 başlık altında paylaşıyorum.

1- Öncelikle Biraz Yavaşla

*Daha az satın al

*Alırken seçimlerini daha özenli yap

*Aldıklarını daha uzun süre kullanmaya gayret et

2- Kıyafetlerinin nereden geldiğinin izini sür

*Aldığın kıyafetlerin üretim şartlarını, çevreye verdiği zararı ve çalışanlarına uyguladığı ücret politikalarını araştır.

*Bu bilgileri bulamıyorsan şirketlerin halka açık Facebook, Twitter sayfalarından sor; onları zorla

*Değerlerine uygun olan şirketleri listele ve bu listeleri paylaş

3- Uzun Vadeli Düşün & Kaliteye Önem Ver — Kıyafetlerin Günlük Giyim Maliyetlerini Hesapla

Ucuz olduğunu düşündüğümüz bir kıyafet asıl fiyatını dayanma süresi ve sizin onu ne sıklıkla giyeceğiniz belli eder. Asıl fiyatı hesaplamanın en kolay yolu kıyafetlerin günlük giyim maliyetlerini hesaplamak. Pahalı olduğunu düşündüğünüz kaliteli bir kışlık mont aslında çok ucuz olabilirken, ucuz olduğunu düşündüğünüz bir pantolon aslında o kadar da ucuz olmayabilir.

Günlük Giyim Maliyeti (GGM) nasıl hesaplanır?

Örneğin 600tl’ye bir kışlık mont almayı planlıyorsunuz. İhtiyacımız olan bilgiler şunlar:

– Bu montu kaç sene orijinalliğini koruyarak giyebilirim: 5 yıl

– Yılda kaç gün bu montu giyeceğim: 4 ay yaklaşık her gün (100 gün)

O zaman bu montun size birim maliyeti 600/(5*100) = 1.2TL

Gelin bir de ucuz görünen 50tl’lik bir şortun maliyetine bakalım.

– Bu şortu kaç sene orijinalliğini koruyarak giyebilirim: 1 yıl

– Yılda kaç gün bu şortu giyeceğim: 2 ay yaklaşık haftada 1–2 gün (10 gün)

Şortun birim maliyeti 50/(1*10) = 5TL

Bu hesap yalnızca bir örnek fakat hem ekonomik bir tercih açısından hem de sürdürülebilir bir gelecek için özellikle fiyatı dayanıklılığa ve giyim sıklığına endeksli bir biçimde değerlendirmek önemli.

4- Tarzının Farkında Ol — Uzun Süreli Giyeceğin Kıyafetleri Tercih Et

Alışverişe çıkmadan geçmiş kıyafet alışverişlerini ve gardırobunu yeniden gözden geçirmek alışverişlerinde inanılmaz bir verim sağlayacaktır.

*Gardırobuna bak ve neleri yıllardır giydiğinin, nelerden çabuk sıkıldığının bir listesini yap

*Kendi tarzını yazıya dök, kıyafet tercih listesi oluştur.

*Alışverişlerinde bunun bilincinde hareket et

5- Sürdürülebilir Seçeneği Tercih Et

*Kimyasal yerine organik olanı, şartları belirsiz olan yerine adil koşullarda üretilmiş olanı tercih et

*Aklındaki kıyafeti önce ikinci el kıyafet sitelerinde araştır

*Çevrenle kıyafet değişimleri gerçekleştir

*Benzer zevklere ve bedenlere sahip olduğun arkadaşlarınla ortak gardırop oluştur

6- Kıyafetlerine İyi Bak

*Kıyafetlerini daha az yıka

*Ayakkabılarını düzenli olarak sil & parlat

*Yeni kıyafetler almak yerine var olanları koru ve ufak hasarları kullanılabilecek şekilde tamir et

Tavsiyelere dikkatli bakın, aslında bu meselenin çok yabancı olmadığını, büyüklerimizin söylediklerinin farklı bir biçimde ifade edilmiş versiyonları olduğunu göreceksiniz. Sürdürülebilirlik aslında insanın özüne uygun kadim söylemlerin modern düşünüşte, söylemde vücut buluşu. Sürdürülebilirlik yalnızca gelişmiş ülkelerin problemi değil, entelektüel muhabbetlerin mezesi değil. Aksine bize dair, çözümlerinin geleneğimizin içinde barındığı temel bir mesele.

Demem o ki,

‘Düşünüş biçimini yeniden şekillendir! Köklerinde her daim geleceğe daha umutlu bakmanı sağlayacak şeyler mevcut!’

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz