Bir önceki yazımda da belirtmiştim, saklı kalmış kadın girişimcilerimizin hikâyelerini paylaşmak istiyorum. Önce yakın çevremde tanıdığım kadın girişimcilerin hikayelerinden başlayacağım ama kim bilir bu hikayelerin sayısı artar..
Bugün size Gülin BAYKAL’ın girişimcilik hikayesini paylaşacağım. Kendisi yolun başında olan bir kadın girişimci. Zor şartlar altında ve minimum imkânlarla kendi başına bir şeyler üretmeye çalışan güçlü bir kadın girişimci. Bu başlangıcı yapmak onun için kolay olmadı ama azmetti ve sonunda hayalindeki işi için ilk adımı attı. Hedefleri var, yaşadığı zorluklar var ama bunun yanında en önemlisi umudu var. Dediğim gibi yolun daha çok başında.
Ben kendisini küçüklüğümden beri tanıyorum. Biz ona zaman zaman Güllü deriz, zaman zaman da Gül teyze 😀 Teyze dediğime bakmayın, çok yaşlı biri değil, sadece küçüklüğümden beri tanıdığım için ve artık belki de anne yarısı gibi olduğu için. 😀 .
Hani bazı insanlar vardır hayatınızda, varlığı ile size neşe katar, size pozitif bir enerji verir, iyi ki varmış, iyi ki tanımışım dersiniz… İşte Güllümüz de onlardan biridir. Yaşadığı tüm zorluklara rağmen yaşamın iplerini hep sıkı sıkı tuttu, iki güzel evlat yetiştirdi. Zor bir hayatın üstesinden pozitif enerjisi ve sevgisiyle üstesinden gelmeye çalıştı ve halen de mücadeleye devam ediyor. Sıfırdan başlayarak kendi işini kurmak için ilk adımı attı. Dediğim gibi daha yolun çok başında ve yapacağı çok şey var. Girişimciliğin yaşı ve zamanı yok…
Torunları onun en kıymetlisi 🙂
Sevgili Gülin Baykal, şuanda evinden sipariş üzerine ev yemekleri, tatlılar, pastalar yaparak insanlara kendi lezzetini sunmaya çalışıyor. Tencere yemekleri, börek, Adana’nın meşhur sıkması, börek, mantı, tatlı, pasta vb her türlü siparişe cevap verebiliyor. Özellikle elmalı pastası meşhur ve sırf bunun için bile sipariş alıyor. Bildiğiniz gibi çalışan kadınlar için çok büyük destek böyle hizmetler. Düşünsenize yoğun bir çalışma hayatınız var ama misafir de ağırlamak istiyorsunuz, yemek yapmaya ya da pasta börek yapmaya zamanınız yok. İşte burada bu işi sizin adınıza yapan girişimciler size çok büyük destek oluyor.
Aşağıda kendi anlatımı ile Güllü’müzün girişimciliğe adım hikâyesini, Güllü’nün Ev Yemekleri’nin nasıl doğduğunu dinleyeceksiniz. Bu hikâyeden esinleneceğiz çok şey olacağına inanıyorum.
İŞTE GÜLİN BAYKAL VE GÜLLÜ’NÜN EV YEMEKLERİ
Neden Ev Yemekleri Fikri ?
“İlk yemeğimi 13 yaşında pişirdim, evdekiler dolma yemeği yapacaklardı bana malzemeleri verdiler “bunları doğra yeter, bizim dışarıda işlerimiz var birazdan geliyoruz” dediler. Ama ben doğramakla kalmayıp dolmaları bir güzel hazırlayıp ocağa verdim. Eve geldiklerinde yemek kokusunu aldıklarında çok şaşırmışlardı. İlk pişirdiğim bu yemek çok beğenilmişti ama yemekteki eksik malzemeyi kısa sürede de hep beraber fark etmiştik. 😀 Çünkü yemeğe yağ koymayı unutmuştum ve yemek etin yağı ile pişmişti. O gün bugündür yemek yapmak benim için büyük bir keyif oldu. Farklı tatları denemeye çalıştım, misafirlerime en güzel pastaları yapmayı çalıştım. Kendi işimi kurmak istediğimde ne yapabilirim diye düşündüğümde de ilk aklıma gelen de bu iş oldu. Yemek pişirmek 😀 En iyi bildiğim ve yapmaktan zevk aldığım işle başlamak istedim.”
İş Fikrini Hayata Geçirmek Zor oldu mu?
“İş fikrimi tabii ki hayata geçirmek kolay olmadı. Önce çok küçük siparişlerden başladım, pozitif geri dönüşümler bana daha da güç verdi ve bir adım öteye gitmek istedim. Bunun için KOSGEB’in girişimcilik desteğini aldım, iş fikrimi daha da geliştirmeye çalıştım. Eğitimin çok büyük faydası oldu benim için, pek çok konuda farkındalık sahibi oldum. Henüz destek başvurusu yapmadım çünkü şirket kurmam gerekiyor. Bunun ön hazırlıklarını planlıyorum ama doğru bir iş planı hazırlamam gerektiğini de biliyorum. Bu nedenle sağlam adımlar atmak istiyorum. Yemek pişirmek kolay bir süreç değil, bir ekip işi ve bu ekibi kurmak önemli. Şuanda tek kişi olarak çalışıyorum, zaman zaman çevremden destek alıyorum ama dediğim gibi profesyonel ekip önemli. Ancak o zaman çok kişiye hizmet sunabilirim. Daha yolun çok başındayım, küçük siparişlerle kendimi geliştirmeye çalışıyorum.”
Seni girişimciliğe iten en temel etken ne oldu?
“Bir dönem yaşadığım maddi zorluklar bana ne yapabilirim sorusunu sordurdu. Oğullarım büyümüştü ve kendi yuvalarını kurmuştu. Kendi başıma ayaklarımın üstünde kalabilmek istiyordum. Boş durmayı sevmeyen biriyim zaten. Bir şeyler üretmem lazımdı…”
Yaşadığın Zorluklardan bahseder misin? Seni en çok zorlayan nedir?
“En önemli ihtiyacım tabii ki sermaye. Başlamak için ve işi büyütmek için sermaye şart bunu çok iyi anladım. Daha çok kitleye hizmet vermek için ekibe ihtiyacım var ve tabii ki servis için bir araca. En önemlisi de bir mekâna sahip olmak. Tüm bunlar bildiğiniz gibi finansa dayalı. Bu nedenle şuanda en çok sıkıntı duyduğum konu bu. KOSGEB desteği başvurusu yapabilirim ama şunu söylemek isterim ki önce sizin harcamanız lazım, daha sonra destek alıyorsunuz. Başta elinizde sermayeniz olması gerekiyor. Bunları zamanla aşmak istiyorum. Şuanda en büyük eksiğimin reklam ve tanıtım olduğunu da biliyorum. Bir sosyal medya sayfam var ama aktif kullanımı sağlamam lazım. Zaman zaman ailemden ve çevremden bununla ilgili de önemli uyarılar ve tavsiyeler alıyorum. Çok sipariş almak istiyorsam Güllü’nün Ev Yemekleri’ni daha çok duyurmam lazım biliyorum. Spesifik ürünlerde de kendi markamı oluşturabilirim, tıpkı çok beğenilen elmalı pastam ya da mevsimine göre yaptığım organik reçellerim gibi.”
İlerde kendini görmeyi hedeflediğin nokta neresi?
“En büyük hedefim işimi büyütmek ve kuracağım ekiple kendi markamı yaratmak. Kendime ait bir mutfağım ve ekibim olsun istiyorum. O zaman işimi daha da büyütmek mümkün olacak..”
Girişimci Adaylarına vereceğin tavsiyeler neler olabilir?
“Girişimci olmak için çok çalışmak gerekiyor, emek istiyor ve cesaret istiyor. Ama insan isterse her şeyi yapabilir. Ben sıfırdan başladım, daha yolun başındayım ama ilk adımı da attım. Bu ilk adım çok önemli bunu biliyorum. Yapmam gereken çok şey var biliyorum ama sağlam adımlar da atmak istiyorum.Bir de iletişim önemli. Hangi işi yapıyorsanız yapın insanlarla iletişiminiz iyi olmalı. Ben bunu yapabildiğimi düşünüyorum.”
Sevgili Güllü’müz yolun açık olsun... 😀