Benim küçük bir kutum vardır. Küçüklüğümden bu yana benim için özel olan tüm hatıralarımı saklarım bu kutuda. Ara ara kapağını açıp bakarım içindekilere, hatıralarım yeniden canlanır gözümde. Her bir sakladığım nesnenin yılına tekrar dönerim. O anı yeniden yaşarım. Dört yılımı geçirdiğim kız yurdunun dolap anahtarı bile vardır. 😀 Fotoğraflar, biletler, bana verilen anlamlı notlar, gelen kartpostallar.

Ama içinde benim için öyle değerli bir şey vardır ki, her kutuyu açtığımda onları elime alıp yeniden okurum.

Annemin bana yazdığı mektuplar….. “Nasılsın kızım, seni çok özledim, seni çok seviyorum” diye başlayan mektupları.. Hepsini sakladım.

Üniversite yıllarım ondan ilk ayrı kaldığım yıllardı. Kimi öğrenciler aileden uzakta farklı şehirlerde okumayı çok isterlerdi ama ben öyle değildim. Okuduğum dört sene kazandığım çok değerli arkadaşlarımla çok güzeldi ama bir o kadar da hüzünlüydü benim için.

Her tatil öncesinde, daha tatile günler öncesinden ben otogara gidip biletimi alırdım. Bilet, çantamda gezer dururdu. Ona bakıp gidiş tarihimi düşünürdüm, beni mutlu ederdi.

Ailemi çok özlerdim ama en çok da annemi. Ona sarılacağım, onunla dertleşeceğim anı iple çekerdim. Biliyordum ki onun da benimle konuşmaya ihtiyacı var.

Her geldiğimde mutlaka beni bir hazırlıkla karşılardı. Yapılan pastalar, en sevdiğim yemekler mutfakta beni beklerdi, ev tertemiz yapılırdı ben gelmeden önce.

Annemle dertleşirdik. Bazen o ağlardı ben dinlerdim. Onunla uzun yürüyüşler yapardık. Ben ona hayallerimi anlatırdım. Beni sonuna kadar dinlerdi.

Üç kardeşiz, bizleri alıp sinemaya götürürdü. Benim ilk Kevin Costner hayranlığım annem sayesinde başlamıştır. 🙂

Ben 40 yaşıma geldim ve ben de bir anneyim. Çok şükür ki Annem halen yanımda.

Yine dertleşiyoruz. Bazen, o üzülmesin diye sorunlarımı, kafamı kurcalayanları, sıkıntılarımı ona anlatmamayım diyorum ama o zaten senin bir bakışından hemen anlıyor her şeyi.

Beraber yine gezmelere gidiyoruz. Yemek yiyoruz, dertleşiyoruz, hayallerimizi paylaşıyoruz.

Şu anda 3 tane torunu var. Sevdiklerinin sayısı arttı. Tüm yorgunluğuna rağmen, halen bizim için çabalar, didinir durur.

 Annem, Herşeyim, Canımın Canı, Bir tanem

Bugün doğum günün. Sana olan sevgimi tarif etmem mümkün değil. İşte o mektupların  yanı başımda. Ağlayarak yine okudum.

İyi ki doğdun Annem, iyi ki varsın.

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz