Bu Cumartesi günü sağlıklı beslenme konusuna kendini adamış, bu konuda birşeyler öğrenmek isteyen yada bildiklerine yeni şeyler katmaya çalışan bir grup bayanlar olarak bir araya geldik. Bizi bir araya getiren de sevgili Ezgi, diğer namı ile, instagramdaki hesabının adı olan PepyCooky idi.  🙂

Sevgili Ezgi ile bir iki hafta önce ikimiz bir araya gelip tanışmıştık, girişimcilik hayallerinden ve hedeflerinden konuşmuştuk. Böylesine genç ve enerjik dolu insanları görmek, onların hayallerini, hedeflerini dinlemek inanın harika bir duygu. Bana o gün hediye ettiği ve kendi elleri ile yaptığı cevizli ekşi mayalı ekmeğin ise tadı halen damağımda. Bu tanışmadan sonra Sevgili PepyCooky’i instagramdan daha çok yakından takip etme fırsatım oldu ve ondan yeni şeyler, tarifler öğrenmeye başladım.

16388018_10211521818818745_6754410102206635938_n

İkramlık Ekşi Mayalı Ekmekler… 🙂

Cumartesi günkü buluşma da Adana’daki takipçileriyle bir araya gelmek için organize ettiği bir sohbet toplantısıydı. Tabiiki bu fırsatı kaçıramazdım ve o gün bu güzel grup ile birlikte bir araya gelerek sağlıklı beslenme üzerine konuştuk. Başta Ezgi’nin olmak üzere diğer kişilerin de diyet, zayıflama ve sağlıklı beslenmeye geçiş hikayelerini dinledik. Üstelik Sevgili Ezgi’nin bize minik hediyeleri ve kendi elleri ile hazırlamış olduğu sağlıklı atıştırmalık ikramları da vardı.

16425918_10211521806538438_3748307500983350213_n

O gün konuşulanları not almadım ama hepsi bir bir aklımda ve sizlerle de paylaşmak istedim. Çünkü instagramdan bir takipçi, “Neler konuştunuz? bize bu lazım” diye bir mesaj iletmişti. Haklı tabii 🙂

Bizleri bir araya getiren ve kendini sağlıklı beslenmeye adayan Sevgili Ezgi’nin hikayesi, aslında biz kadınların çoğunluğunun ortak hikayesi. Çocukken çok tombik olduğunu söyleyen Ezgi, kilo vermek üzere çıktığı yolda, işin en doğrusunun, bir başlanıp bir bırakılarak yapılan diyetler değil de tamamen sürdürülebilir bir sağlıklı beslenme olduğunu keşfetmiş. 20 kilo vermiş bu süreçte. Şu anda da bu yaşam tarzını devam ettiriyor, kendi sağlıklı menülerini hazırlıyor. Cevizli ve diğer ekşi mayalı ekmekleriyle meşhur olma yolunda. Ekşi mayasını da kendi yapıyor üstelik.

Tanışma sohbetinde konuşulanları artık anlatsan derseniz, işte notlarım…

*Beslenme ve spor bir arada olduğu zaman her daim bir adım öndesiniz, bunu hiç unutmayın.

*Sporu sadece zayıflamak amaçlı değil, tamamen beden ve zihin sağlığı açısından yapmak gerekiyor. Size iyi gelen sporu seçip, bunu bir yaşam biçimi haline getirmek lazım. Gruptan genç bir arkadaşımız koşmaktan çok zevk aldığını ve yarı maratoncu olduğunu söyledi. Tıpkı o da benim gibi yürümek ve koşmaktan hoşlanıyor. Ama bir başka katılımcı, zumbadan zevk aldığını ve zumba ile spor yaptığını söyledi. Size neyin iyi geldiğini keşfetmeniz lazım aslında.

*Şekersiz bir hayat aslında zor değil. Şeker, beyinde bir uyuşturucu etkisi yaratıyor ve yedikçe yiyesiniz geliyor. Şekeri çıkarıp bir süre bunu denediğinizde vücut ve beyin buna alışıyor ve canınız artık şeker istemiyor.

*Hamur işlerini elbette çıkarmak gerekiyor. Ekmek tüketiminde ise sağlıklı ekmekleri tercih etmek gerek. Sohbet, et, balık ve kebap konusuna geldiğinde aslında bunları ekmeksiz tüketmenin en doğru seçim olduğunu konuştuk. Kebap ekmeksiz yenir mi diyenleriniz olabilir. Adanalı biri olarak diyebilirim ki, evet yenilebilir. 🙂

*Organik ve sağlıklı ürünleri tercih etmek gerekiyor. Elbette her zaman bu ürünlere ulaşmak zor olabilir. Ama yöresel pazarlarımızın da değerini daha çok bilmeliyiz. Pazarlardan taze ürünleri tercih etmek gerekiyor. Bunu en çok ben dikkate almalıyım, çünkü pazara gitme alışkanlığım yok, marketlerden en hızlı bir şekilde alışverişi yapıp çıkmayı tercih ediyorum.

*Marketten aldığımız şeylerin içeriklerini okuma alışkanlığı kazanmak lazım. Ben prebiyotik yoğurtları sordum Ezgi’ye,  o da söyledi; gerçekten hazır prebiyotik yoğurtlarda şeker oranı çok  yüksek. Tüketirken dikkatli olmak lazım. Elbette en güzeli ve sağlıklı olanı kendi yoğurdunu yapmak. Katılımcı bayanlardan biri, kızının eczacı olduğunu ve onun önerdiği toz prebiyotikleri kullanarak evde kendi prebiyotik yoğurdunu yaptığını söyledi…

*Özellikle çalışanlar için, kendi yemeklerinizi evden götürebilirsiniz. Akşamdan hazırlayacağınız sağlıklı yemekler ve ara öğünler sizi fazla kalorilerden koruyacaktır.

Grubumuza bir ara diyetisyen Eliza Hanım da katıldı. Kilo verme sürecinde bir diyetisyen desteği almak gerektiğine inananlardanım. Eliza hanım, bir katılımcının sorusu üzerine Gıda Tolerans Testinden (Pinner Test) bahsetti. Bu testi yaptırmayı ben de istiyorum aslında. Ben de zaman zaman mide ve cilt (egzama) sorunları yaşıyorum. Aslında yediğimiz bazı şeyler bize yaramıyor ve vücut buna da tepki veriyor. Yapılan bu test ile neyin yarayıp yaramadığını öğrenmeniz mümkün. Üstelik herşeyi yapıp hiç kilo veremiyorsanız da bu testi yaptırmanız lazım. Belki sağlıklı diye tükettiğiniz bir besin aslında sizde tam tersi bir etki yaratabilir. Eliza hanım bu testi yaptırırken güvenilir yerlerin tercih edilmesi gerektiğini de belirtti ki, bence çok haklı.

Notlar bu kadar..  🙂

Aslında söylenecek en temel şey, diyet yerine sağlıklı beslenmeyi tercih etmek… Seçilen bu yolda da gerekirse profesyonel bir destek almak… 🙂

Yazar Hakkında

admin

2 Yorum var

  • Nasıl güzel, nasıl içten bir yazı olmuş Çiğdem Hanım. Okurken yüzümde gülümsemeler oluştu. Böyle güzel bir yazı için çok teşekkür ediyorum. Adana’nın bana kattığı iyikilerdensiniz. Hep ama hep mutlu olunSevgiler

Yorum Yaz