Yeni yılı karşılamaya hazırlanırken 2018’den isteklerimizi sıralamaya başladığımı görüyorum. Para, zenginlik, sevgi, mutluluk, barış, aşk ve daha pek çok şeyi ardı ardına sıralıyoruz. Bu en doğal hakkımız. İnsanoğlu isteme eylemini hakkıyla yerine getiren bir varlık.
2017 yılına girerken bir dilek kutusu hazırlamıştık kızımla ve içine yeni yıldan isteklerimizi yazmıştık. Her birine baktım dün, büyük bir ev, daha çok para, daha iyi bir araba falan da yazmışız. Bunların hiçbiri olmadı tabi. 🙂 Ama istediğimiz mutluluk, sevgi, sağlık,ve birkaç hayalimiz daha gerçekleşmiş. Yani aslında en önemlileri zaten olmuş. Bundan ötesi yok bence.
Dün gece düşündüm; 2017 yılını nasıl geçirdim, neler yaptım, neler kazandım ve neler kaybettim. İçimde kocaman bir huzur ve minnet duygusu vardı.
2018’e elimdeki sihirli dürbünle baktım, belki bir şeyler görebilir miyim diye. Elbette gördüklerim beni şaşırtmadı. Gördüklerim benim hayallerim ve umutlarımdı. Öyle olması gerekiyordu zaten. Başka bir mercekle bakmak istemedim.
İnsan olarak yeni yıldan isteklerimizi sıralarken en önemli şeyi unuttuğumuzu düşünüyorum; o da minnet ve şükran duymayı.
Ben 2018 yılına 2017 yılım için şükrederek girmek istiyorum.
Yaşadığım her bir güzel anı için,
Kazandığım yeni dostluklar için,
Gerçekleştirdiğim hayaller için,
Kaybedip aslında yerine kazandığım daha güçlü şeyler için,
Ailemle ve sevdiklerimle bir arada olduğum için,
Yeğenlerimle doyasıya sarıldığım için, onlardan duyduğum her bir “teyze” ve “hala” kelimesi için,
Annemle içtiğim her bir sohbet kahvesi için,
Sonsuz Şükran ve Minnet Duyuyorum.
İçtiğim su, yediğim ekmek için,
Aldığım nefes, akıttığım her bir gözyaşı, attığım her kahkaha için,
Çocuklarla bir arada olduğum, onların hayallerini görme ve dinleme fırsatını yakaladığım için
Evladımın kokusu için,
Sonsuz Şükran ve Minnet Duyuyorum
Okuduğum her bir kitap için,
İzlediğim her film için,
Yazdığım her bir kelime, her bir cümle için,
Gezip gördüğüm her bir yer için,
Yaşadığım tüm “İlk“ler için,
Sonsuz Şükran ve Minnet Duyuyorum.
Şükredecek çok şey var aslında. Yazsam sayfalar alır. İçimdeki huzuru ise anlatacak tek kelime bulamam, yani yazamam.
Ama biliyorum ki sonsuz bir minnetle ve şükranla yeni yıla giriyorum.
Hiç mi kötü günlerin olmadı, hiç mi kırılmadın, hiç mi zor günlerin olmadı diyeceksiniz;
Hem de nasıl oldu. Çok kırıldım, pek çok hayal kırıklıkları yaşadım. “Neden yine ben?” dedim çoğu zaman. Ama sonra dedim ki, “Çiğdem biliyorsun, bunlar da senin bir hayatının parçası.” Çünkü tüm bunların yanında öylesine güzel günler ve anlar yaşadım ki. Gerçekleşen her bir hayalim için aileme sarılıp, “bundan ötesi yok, çok mutluyum” dedim.
Hayat zaten bunlardan ibaret. Başka bir türlüsü olamaz. Yani sakın düştüğün yerde öylesine bekleyip durma, ayağa kalk ve yeniden devam et, bir sonraki düşüşüne kadar hızlıca koş, ama sonra yine ayağa kalk.
Hayat düşmek ya da ayağa kalkmak değil, Hayat senin azmin, umudun, sevgin ve hayallerin. Öğrenme isteğin ve kendini geliştirme adımların. Geleceğe olan bakışın ve geleceği karşılayışın. Nasıl bakarsan öyle karşılarsın.
2018 yılını bu duygularla karşılıyorum işte. Şükran ve Minnetle…
Çok Şükür Allah’ım.
Umarım önünde ki tüm seneleri bu minnetle geçirir ve mutlu kalırsın.Mutlu yıllar