Geçen hafta katıldığım ”Kadın Yönetici olmak” eğitimi ile ilgili not defterimi elime aldığımda kendimce bazı önemli notları yazdığımı yeniden gördüm ve üzerinden tekrar geçtim. İzlediğim ve not aldığım videoları da yeniden izledim.
Eğitimde güzel, enerjik bir ekip vardı ve tabi ki de hepimiz kadındık. Çok güzel sohbetler gerçekleşti ve deneyim paylaşımları oldu. Katılımcıların hemen hepsi de hem iş hayatında önemli bir kariyer yapmış yöneticilerdi hem de annelik kimliği olan kadınlardı.
Katılımcılardan biri emekli olmuş, iş hayatına 10 yıl ara vermiş ama daha sonra çocukların da büyümesi ile birlikte evde oturmak istemeyip yeniden çalışmaya karar vermiş bir kadın yöneticiydi. Yeniden iş hayatına dönmek için tam ailemle tam 3 yıl mücadele verdim dedi. Pes etmeyip mücadeleyi kazanmış ve yeniden iş hayatına dönmüş.
Düşünsenize 10 yıl evde olan bir kadının yeniden iş hayatına dönmesi düzenin tamamen değişmesi demek. Mücadelesini anlatan bayan, işe başladığında yeniden düzenini kurduğunu ve ailesinin de bu düzene belirli bir zaman sonra alıştığını söyledi. Yeniden işe başladığında kızının kendisine “Anne sen işe başlayınca artık komşulardan bize pasta börek, yemek gelmeyecek , üstelik eve geldiğimizde bize artık kapıyı sen açamayacaksın“ dediğini söyledi. Suçluluk duyduğunu ama kararını da gerçekleştirdiğini anlattı.
Eğitimdeki tartışma konularından biri de hem çalışan hem de anne olan kadının çoğu zaman yaşadığı suçluluklardı. Çalışma hayatında ve özelikle kariyerinizle ile ilgili önemli gelişmeler yaşamaya başladığınızda çocuğunuzla geçirdiğiniz zaman elbetteki azalıyor. Kimi zaman sabah işe giderken bir bacağınıza yapışan ve size “Gitmeee” diye ağlayan çocuğunuzun arkasından işe gitmek sonunda sizde müthiş bir suçluluk duygusu yaratıyor. Ben de aynı duyguyu yaşıyorum çoğu zaman.
Ama şunu da unutmamak gerekir ki çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanın süresinden çok kaliteli olması da çok önemli. Eğitimde bulunan tüm kadınlar da bu konuda hemfikirdi. Ama yine içimizdeki suçluluk duygusunu atmak da mümkün değil maalesef. Çok ilginçtir ki biz kadınların bu konuda birbirimize destek olması gerekirken çoğun zaman kendimizi suçlu hissetmemiz konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Birbirimizi suçlu hissettirmek adına yarışabiliyoruz adeta.
Eski ABD Dışişleri Başkanı Madeleine Albright’ın aşağıdaki konuşmasında söylediği söz bunu çok güzel anlatıyor aslında : [“Suçluluk” bütün kadınların göbek adı.”]
Madeleine Albright’ın TED konuşmasını aşağıda paylaşmak istedim. Kadın ve Diplomat olmak üzere güzel bir konuşma.
Hem kariyer yapıp hem de anne olabilirsiniz. Elbette ki zorlukları var, duyacağınız suçluluklar da var. Aslında önemli olan kendinizce doğru kararı vermek. Eğer o an çocuğunuzla birlikte olmak, onun yanında olmak sizin o an için doğrunuzsa bunu yapın ama gerçekten yapın. Bu tercihin sadece kadınlar için geçerli olmaması lazım. Aynı kararı erkek de verebilir. Yani bir erkek evde oturup çocuklarına bakabilmeyi de tercih edebilir ya da çalışmayı tercih edebilir. Bu sadece kadının yapmak zorunda olduğu bir tercih değildir.
Aşağıdaki konuşmayı da dinleme imkanım oldu ve çok beğendim.
Facebook’un kadın COO’su Sheryl Sandberg’in aşağıdaki konuşmasından büyük bir zevk alacaksınız.