Sevgili Kızım,
Biliyor musun, sana mektup yazmak bana çok iyi geliyor. Kafamda bazen seninle konuşurken buluyorum kendimi. Sana anlatıyorum hayallerimi, özlemlerimi, sevgilerimi… Bu yüzden sana yazdığım bu mektuplar benim yol arkadaşım oluyor. İleride bunları bir yetişkin gözüyle okuduğunda belki beni daha iyi anlayacaksın.
Bugün sana yazacaklarımın belirli bir konusu yok aslında.. Biraz dertleşmek diyelim… Bugün yine tek başıma sinemaya gittim, “İkinci Şans” filmine… Çok sevdiğim Nurgül Yeşilçay ile Özcan Deniz’in Filmi. Tek gitmek istedim, çünkü bazen tek başıma sinemaya gitmek bana terapi gibi geliyor. “Nasıl yani Anne” diyebilirsin, ama inan öyle. Hatta büyüdüğünde sana da tavsiye ederim. Elbette ki dostlarınla, sevdiklerinle ve bizlerle de sinemaya git ama tek başına da film izlemeyi bir dene, inan çok iyi geliyor. 🙂
Bugün İkinci Şans filmini izlerken çok ağladım. Aslında ağlamak istiyordum tam da yeri oldu. “Niye ağladın be Annem” diyebilirsin bunu okurken. Ağladım işte… Gülmek kadar ağlamak da bir ihtiyaç, bunu sakın unutma. Ve akan gözyaşları hem yüreğini temizler hem de zihnini. Yani ağlamak gerekir bazen.. Bu yüzden gözyaşlarını asla içine akıtma. İçine akıttığın gözyaşları sana sadece yük olur bunu unutma.
“Peki film nasıldı?” diye sorarsan; ben bayıldım, çok güzeldi. Mutlaka bir gün izle. 🙂 Filmin adı gibi hayatında bazen kendine ve sevdiklerine ikinci şans vermek gerekiyor. Bunu bir kez daha anladım seyrederken.
Ama biliyormusun, en çok da kendine bir ikinci şans vermek gerekiyor.