Canım kızım,
Uzun zaman olmuş sana mektup yazmayalı. Nedenini bilmiyorum, benim ihmalkarlığım sanırım. Sana yazmak bana hep iyi geliyor aslında.
Geçen gün bana söylediğin bir şey beni bu satırlara yönlendirdi. Eve doğru gidiyorduk ve elimden tutmuştun, “Anne biliyormusun, ben bugün okulda ağladım” dedin. Telaşlandım hemen, “Ne oldu? niçin üzüldün? niye ağladın?” diye sordum hemen. Sen de hemen “Hayır üzülmedim anne, mutluluktan ağladım” dedin.. Şaşırdım, sonra da sarıldım sana sımsıkıca…
Sebebini bana anlattın; çok sevdiğin birini mutlu gördüğün için mutlu olmuştun ve mutluluktan ağlamışsın. En son ne zaman mutluluktan ağladım bilmiyorum, ya da hiç ağlamadım emin değilim. Bu duyguyu bundan dolayı hiç hatırlamıyorum. Belki ben de senin gibi çocukken mutluluktan ağladım, inan bilmiyorum. Büyüdükçe duygulardan uzaklaşıyoruz, daha doğrusu duygularımızı sonuna kadar yaşamaktan vazgeçiyoruz.
Biliyor musun, senden sonra çok düşündüm; mutluluktan ağlamadım ama bir şeye çok sinirlendiğim bir gün sinirimden güldüğümü hatırladım. Aslında ağlamam gerekirdi ama neden bilmiyorum çokça güldüm; kendime, kötülüklere, kötü insanlara. Ama bir gün mutluluktan doyasıya ağlamayı da istiyorum. Bu duyguyu senin gibi yaşamak istiyorum ben de.
Senin mutlu olman beni de çok mutlu etti ama ağlaman konusu nedense beni hüzünlendirdi. Annelik işte, mutluluktan bile olsa evladının ağlamasına dayanamıyorsun. O an gözlerimin önüne ağlamaklı gözlerin geldi. ve kahroldum… Bunun için de ayrıca ağladım senden habersiz. Anne olunca beni daha iyi anlayacaksın.
Canım kızım, sen hep mutlu ol.
Annen