Yıllar önce sadece filmlerde gördüğümüz robotlar artık günümüzde her alanda karşımıza çıkıyorlar. Hem iş hem de özel hayatımızda pek çok konuda insanlara teknolojik destek sağlayabilecek robotlar üretildi ve üretilmeye de devam ediyor. Bu robotların bir kısmı da insansı özelliğe sahip robotlar.
2010 yılında bir teknolojik girişimcilik projesinde görev alırken makine mühendisliği bölümünden mezun olmuş girişimci adayı Ali’nin Servis Robotu Tasarımı Projesi ile karşılaştığımda aklıma gelen ilk soru şu olmuştu; “Neden restoranlarda müşterilere servis hizmetini insanlar değil de robotlar yapsın?” Hatta bu soruyu mülakatta proje sahibi girişimciye de sormuştuk, “İnsani hataları en aza indirmek ve müşteri memnuniyetini arttırmak için” demişti. Özellikle hizmet sektöründe müşterilerin siparişlerini doğru almak ve kırıcı ve kaba insanların hareketlerini de engellemek mümkün olabilecekti. Proje desteklendi. Şu anda proje sahibi ne yapıyor bilmiyorum ama kendisi bu projeye çok fazla emek vermişti.
Aradan 6 yıl geçti, tabii teknoloji daha da gelişti. Her alanda robotlar var. İmalat, Tıp, Ev işleri, Eğitim vb derken robotlar pek çok işlerde yerini almaya başladı. Özellikle robotlar içinde insansı robotlar benim daha çok ilgimi çekiyor.
Geçen gün haberlerde Boğaziçi Üniversitesi doktora öğrencisi Binnur Görer’in gerçekleştirdiği bir robot projesi haberi ile karşılaştım. Binnur Görer, evde yaşlı insanlara egzersiz yaptırabilecek bir robot tasarlamış. Bildiğiniz gibi yaşlı insanların beden sağlığını korumalarında ihtiyaç duydukları egzersiz programını uygulayabilmeleri için her gün dışarıya bir yere gitme imkanları yok. Evde bu robot ile günlük egzersiz hareketlerini yaşlılar yapabiliyorlar. Projede, bir insanın yerini alabilecek bir robot geliştirilmesi hedeflenmiş. O an aklıma karşımda bir robotun bana pilates yaptırdığını düşündüm ve gülümsedim. 🙂 Bu da belki ilerde olacak ama ben şu anda yine de insan olan eğitmenleri tercih ederim. (Ben şuanda pilates eğitmenim sevgili Duygu ile çalışıyorum ve çok da memnunum. 🙂 ) Çünkü bazı şeylerde insanların o işe kattığı duygular biraz daha farklı oluyor, yapılan işe ayrı bir anlam ve emek katıyor.
Eğitime baktığımızda da aynı şeyi söyleyebiliriz. Şu anda eğitimde kullanılan robotik projeler, çalışmalar var ama belki de bir 15 – 20 yıl sonra robot öğretmenler piyasaya çıkacak, kim bilir? Peki, robot öğretmen nasıl olur? Ben de şu anda bunu yazarken canlı düşünüyorum. Sınıfta, “oğlum otur”, “kızım konuşma”, “sen kopya mı çekiyorsun” diye gezinen bir robot pek düşünemiyorum. 🙂
Şaka bir yana, yıllar sonra ne olur bilmiyorum ama “öğretmek” işinde robotlarla insanları kıyasladığımızda, pek çok önemli insani duygunun yer aldığını söyleyebilirim. Çünkü eğitim sadece karşısındakine bilgiyi vermek ve gitmek değil.
Esas olan;
Karşısındaki kişiye insan olabilmeyi, sevmeyi, saygıyı öğretebilmek
Dinlemeyi, konuşmayı, etkili iletişimi öğretmek
Empati kurmak
Duygusal yönden anlamak ve yardımcı olmak
Cesaretlendirmek, teşvik etmek
Hayata dair mesajlar vermek
….
Tüm bunlara daha pek çok şey de yazabiliriz.
Bunları robotlar yapabilir mi? Hayır… O yüzden şu anda robot öğretmen fikri bana sıcak gelmiyor. Ama değişimlere de hazır olmak lazım galiba ne dersiniz? Belki yakın gelecekte duyguları da olan robotlar üretilecektir, bilmiyorum. Herşeye hazırlıklı olmak lazım.
Denildiği gibi; Değişmeyen tek şey değişimdir.. 🙂