Başak burcu olmanın verdiği bir şey mi bilmiyorum, gerek iş hayatımda gerekse özel hayatımda hep mükemmel olmaya çalıştım. Mükemmellikten kastım, en iyisini yapmaya çalışmak aslında. Baştan savmadan, layıkıyla yapmak. Çok yorulsam da, yıpransam da hep bu yolu tercih ettim.
İlk anne olduğumda, kafamda yine aynı mükemmelliyetçi düşünce vardı ama kızımın bebekken her ağlayışında, hastalandığında, onu büyütürken yaşadığımız her sıkıntıda bunun mümkün olmayacağını çok iyi anladım.
Mükemmel insan olmadığı gibi “Mükemmel Anne” tanımı da yoktu.
Yapabildiklerimi yaptım, yapamadıklarım içim bir süre sonra kendimi suçlamaktan vazgeçtim..
Çok vicdan azabı çektim.. Kızımın yatağının başında o uyurken çok gözyaşı döktüm.
Haklı olduğum durumlarda bile ona kızdığım için kendimi hiç affetmedim.
Sanıyorum iki yaşında falandı, bir konu ile ilgili bir kriz yaşadık ve o ağlıyor ben ağlıyordum.. Karşılıklı ağladık.. Çözememiştim durumu.. O ağlamaktan yorgun düşüp uyumuştu ben de vicdana azabı ve yetersizlik hissi ile sabaha kadar uykusuz kalmıştım.
Bazı şeylere hiç yetişemedim.. Hep bir şeyler eksik kaldı.. Özellikle de ev işleri 🙂
Kendime zaman ayıramadığım anlar oldu. Böyle dönemlerde sosyal medya denilen 7/24 canlı yayında tanıdık tanımadık pek çok kişinin gezilerini, eğlencelerini takip etmek zor oldu..
“Tükendim, bittim” dediğim anlar çok oldu… Ve yalnız başıma ağladığım sessiz geceler de oldu.
Yetişebildiklerime yetiştim ama hızımın yetmeyeceklerine koşturmamam gerektiğini geç de olsa öğrendim.
Ama öğrenme isteğimi de hep canlı tuttum.. Öğrenmek iyi geldi..
Tüm samimiyetimle söylerim ki, tüm bunları öğrenmem zaman aldı, deneyimleyerek öğrendim.
Ama birşeyden hiç vazgeçmedim, SEVGİDEN
Kızıma sevdiğimizi hep gösterdik, gösterdim. Sevgi dolu bir ortamda büyümesi için eşimle ve ailemin diğer üyeleriyle birlikte elimizden geleni yaptık.
Belki çok şeyi yanlış yaptım bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da kızımın sevgi dolu bir ortamda büyümesi.. Çok sevildiğini kendi de biliyor. Kızımı tanıyan pek çok insan bana hep şunu söylüyor; “kızınız tam bir sevgi pıtırcığı” 🙂
Evet, sevgiyle büyüyen herşey sevgi dolu olur. Sevginin olduğu yerde, herşey güzelleşir.
Sevgili Anneler,
Tam da şuanda kendinizi kötü hissediyorsanız bilin ki geçecek.. Bunları öğrenmek için yaşıyorsunuz buna emin olun.
Ve unutmayın, “Mükemmel Anne” diye şey yok. Herşeye yetişen, her yerde mükemmel olan, her konuda dört dörtlük olan bir ebeveyn tanımı yok.
Varsa da ben henüz şahit olmadım.
Sosyal medyada böyle örnekleri çok görüyoruz derseniz; Sosyal medya tıpkı beyazperdeye aktarılan bir film gibi.. Asıl bakılması gereken şey, kamera arkası görüntüleri.. 🙂
Siz sevgiden ve umut etmekten vazgeçmeyin yeter.