İnsanın 30’undan sonra bir dost kazanması çok zor oluyor. Bir de evlendikten sonra.
Aslı ile böyle bir dönem tanıştım. Benden 5 yaş küçük olmasına, ben evli ve de bir anne olup, onun bekâr olmasına rağmen kafalar o kadar uydu ki.
Çok kısa sürede dert ortağım, zayıflama yoldaşım, iş arkadaşım oldu. Yani anlayacağınız 30’undan sonra bir dostum oldu. Benim kaderimde, sevdiklerimle ve dostlarımla zamanın bir kesitinde yollarımız mutlaka ayrılır. Gönüller hep aynıdır ama ya memleket değiştirirler ya da ülke.
İşte Aslı da gidiyor. Kader değişmedi yani. Yuva kuruyor canım dostum ama başka bir şehirde. Dualarım kabul olmadı, Adana’da kalır inşallah demiştim ama olmadı. Sabahları birlikte işe giderken kızım yaren ona “bye bye kuzucuk” diyor. Bunu ona kendisi öğretti zaten, “Kuzucuk” kelimesi Aslı’dan kızıma yadigâr.
İstanbul’da, Niğde’de, Almanya’da ve başka şehirlerde dostlarım var. Gönüller bir olunca mesafeler önemli değil denir ya olmuyor maalesef. Mesafeler yapacağını yapıyor. Canın çektiğinde bir araya gelip bir kahve içmeye gidemiyorsun. Oturup dertleşmek ya da birlikte sinemaya gitmek de olmuyor. Hep bir şeyler eksik kalıyor.
Aslı, umarım herşey gönlüne göre olur. İstanbul’a giden bir daha zor dönüyor.
Senin için de en hayırlısı neyse o olsun.
GÜLE GÜLE KUZUCUK.