Aslında bugün farklı bir yazı yayınlayacaktım, hatta yazım da hazırdı ama gün içinde baktım ki kendi kendime konuşuyorum ve kendi kendime konuşmaktan kurtulmam için de yazmam lazım, bu nedenle bugün bu yazıyı yazdım.
Bir süredir zihnimi meşgul eden, kafamda tartıp biçtiğim bir konuyu zihnimden bir türlü atamıyorum ve kendi kendime konuşmalarım da bu yüzden devam ediyor. Osho’nun Beden ve Zihni Dengelemek kitabını okudunuz mu bilmiyorum ama okumadıysanız kesinlikle tavsiye ederim.
Bu kitapta, beden ve zihnin birbirini nasıl da etkilediğini, bedenimizde yaşadığımız herşeyin aslında zihnimizdekilerin bir sonucu olarak gerçekleştiğini öğrenmiştim. Olumsuz düşüncelerin, karamsarlığın kısaca negatif enerjinin nasıl da vücudunuzda hastalıklara neden olduğunu çok da güzel anlatıyor bu kitap.
Ben de kendimi bildim bileli bu negatif ve pozitif enerjiye inandım ve bununla ilgili kitaplar, yazılar okudum. Kendi hayatımda da bunu pek çok kez canlı olarak yaşamışlığım vardır ve halen de yaşıyorum. Örneğin çok sevdiğim bir hocam vardır, hem bir akademisyen hem bir anne olan hocama biz zaman zaman Atom Karınca da deriz. Çünkü aynı bir Atom Karınca gibi enerjik bir insandır, herşeye koşturur, herşeyi halleder ve tüm bunları yaparken de hep pozitif bir enerji ile yapar. Yüzünde gülümseme hiç eksik olmaz. Olaylara hep olumlu yönden bakar. Onunla ne zaman bir araya gelsem, ben de pozitif enerji ile dolarım ve günüm çok güzel geçer. Çünkü bilirim ki, onun enerjisi bana ve diğer karşısındaki insanlara akıyor ve geçiyor.
Aynı şey negatif enerji için de geçerlidir. Ne zaman sinirli, mutsuz, karamsar yani ksıaca negatif enerjiyle dolu bir insanla bir araya gelsem, kendimi kötü hissederim, ben de onun gibi negatif enerjiyle dolarım. Yanından ayrıldığımda tıpkı Şirinler çizgi filmindeki “Karamsar Şirin” karakteri modunda gezer dururum.
Yine bu aralar da sık sık enerji geçişlerini yaşıyorum. Haftasonu çok güzel ve enerjisi yüksek insanlarla bir araya geldim, sohbet ettim. Böylece haftasonum çok güzel geçti. Aklıma harika fikirler geldi, yeni projeler kurguladım kafamda. Çünkü pozitif enerji aynı zamanda yaratıcılığı yani üretkenliği de tetikliyor. Ancak bu haftaya başladığımda negatif enerji ile dolu insanlarla bir araya gelince bendeki pozitiflik yerle bir oldu, dağıldı gitti. Bir süredir denemeye çalıştığım şeyde de başarılı olamadığımı fark ettim. Umursamamak, negatif enerjiyle yüklü insanla konuşmamak ya da mümkünse az konuşmak. Ama bir baktım ki, her ne kadar umursamasam da , konuşmasam da, boşversem de o kişi ile aynı ortamda yer aldığım zamanda ondaki negatiflik ve kötümserlik, bana dalga dalga akmaya devam ediyor. Nasıl anladın derseniz, herşey yolunda gitse bile, ben akşam eve aşırı yorgun ve baş ağrısı ile gittiğimde, kendimi kötü hissettiğimde anlıyorum bunu. Çünkü gün içinde yaşadıklarıma baktığımda beni başka mutsuz eden bir şey yok.
En çok da omuz ve sırt kaslarım ağrıdığında bunu daha iyi anlıyorum. Evet, yanlış duymadınız, eğer çok fazla kas ağrınız varsa çevrenizdeki negatif insanların sayısı fazla demektir. Yani sonuç olarak, negatif enerji ile aynı ortamda bulunduğunuzda, umursamazlık işe yaramıyor ve o kötü enerjinin size dalgalar halinde akşını engelleyemiyorsunuz.
Tek yolu tabii ki o kişi ya da kişileri hayatınızdan çıkarmak. İnanın başka bir yolu yok. Eğer mecburiyetten bir arada olduklarınız varsa da işiniz gerçekten çok zor. Aldığınız negatif enerjileri hızlıca atacak yolları sürekli uygulamanız lazım, bu da ayrı bir güç gerektiriyor. Ama her ne olursa kurtulmanın bir yolunu bulun çünkü bedeninize zarar veriyor.
Bir arkadaşımın farklı rahatsızlıkları vardı, sürekli yaşadığı kas ve eklem ağrıları vardı. Her türlü doktora gitti, filmler çekildi ama hiçbirşey çıkmadı. Son doktoru ona bir psikologa gitmesini önerdiğinde bana şaşkınlığını anlatmıştı. Ona şaşırmaması gerektiğini söyledim ve zihnin bedeni nasıl da etkilediğinden bahsettim. Arkadaşım, doktorun önerisini yerine getirdi ve bir psikoloğa gitmeye başladı. Hayatında ne kadar çok negatif şeyle bir arada olduğunu o zaman daha iyi anladı.
Yaşadığımız şu hayat, bedenimiz ve zihnimiz bize ait. Başkalarının bunlara zarar vermesine, kendi negatif enerjilerini size aktarmasına izin vermeyin. Güzel insanlarla bir araya gelin, hep gülen, hep enerjik olan insanlarla konuşun, sohbet edin. Güzel kitaplar okuyun, güzel müzikler dinleyin. Hani bazı filmler vardır ya seyredince ayrı bir keyiflenirseniz işte böyle filmler izleyin. Bazen yalnız kalın, yalnızlığın ayrı keyfini çıkarın. Bazen de o pozitif enerji ile yüklü insanlarla bir araya gelin. Çocuğunuz varsa çocuğunuzla oyunlar oynayın, çocuk kitapları okuyun onunla birlikte. Eğer çocuğunuz yoksa, çocuklarla bir araya gelecek ortamlar yaratın kendinize. Bakın nasıl da güzel hissedeceksiniz. bir de, imkanınız varsa denizle bir araya gelin. Dalgaların sesi, denizin kokusu, inanılmaz pozitif enerji veriyor insan.
Hayatınıza Pozitif Enerjiyi dahil edin ki, zihniniz de bedeniniz de size teşekkür etsin.. 🙂