İşim gereği sanayi firmaları ile iç içeyim. Ziyaretlerimizde ve toplantılarımızda konu genelde  nitelikli insan kaynağı ihtiyacı konusuna geliyor. Bu konuyu onlardan dinlerken iki kimlikle dinlemeye çalışıyorum. Öncelikle sahip olduğum işimdeki görevimle bir de anne kimliğimle.

Çünkü nitelikli insan kaynağı konusunda aslında temel konu eğitim ve öğretim ve ondan da öncesine dayanan aile. Anne ve babanın verdikleri.

Nitelikli insan kaynağından ne bekliyorsunuz? diye soruyoruz. Genelde aldığımız cevaplar aşağıdakiler oluyor.

  • Araştırmacı kimliğe sahip olmasını
  • Merak etmesini, keşfetmesini
  • İcatlar yapabilmesini.
  • Proje üretebilmesini
  • Takım ruhu ile çalışılmasını
  • İşi zorsunmaması, yeri geldiğinde elini taşın altına koymasını
  • Proje yapabilme yeteneği olması

Dikkat ederseniz bunların içerisinde teknik bilgi yok. Yani kişi mühendis olmalıysa, teknik bir personel olmalıysa zaten temel meslek bilgileri olacaktır. Bu sadece mühendislik ya da teknik mesleklerle de ilgili değil aslında. Her meslek ve çalışma alanında bu özellikler isteniyor, kişilerden bekleniyor. Çalışırken de deneyim kazanacaksınızdır ama asıl yukarıdaki özellikler olmalı ki, çalıştığınız alanda farklılıklar yaratabilesiniz.

Tüm bunları aynı zamanda anne kimliği ile (babalar için de baba kimliği ile tabii ki) dinlemenin ne bağlantısı var derseniz, aslında tüm bunlar çocukluktan itibaren kazandırılması gereken temel hususlar.

Maalesef eğitim sistemimiz sınava ve test çözmeye dayalı. Bu düzen içinde de dönüp duruyoruz. Ne kadar itiraz etsek de sistemin içinde var olduğumuz için de uymak zorunda kalıyoruz. Ama tüm bunların yanında çocuklarımıza keşfetmeyi, merak etmeyi, düşünmeyi ve araştırmayı öğretmek biz anne – babaların elinde. Öğretmenlerimize de bu anlamda önemli görevler düşüyor. Bunları kazandırdığımız zaman, çocuklarımız büyüdükçe kendilerine farklılıklar katacaklardır. Hangi mesleğe sahip olursa olsun bu özellikleri ile ne iş yaparsa yapsın farklı olacaklardır. Üretecekler, tasarlayacaklar yeri gelecek belki de liderlik yapacaklardır. Belki de girişimci olacaklardır.

Yine İşim gereği, üniversite öğrencileri ile zaman zaman karşılaşma imkanım oluyor. Geçenlerde son sınıf bir öğrenci geldi yanıma, “Bir konuda bilgiye ihtiyacım var” dedi, “Tabi bilgi verebilirim, önden bir araştırma yaptın mı” diye sordum. “Hayır” dedi. Aslında o kadar çok kaynak var ki, zaten önden biraz araştırsa pek çok bilgiye ulaşabilecek. Özellikle yeni nesil bu konuda çok şanslı. Her kaynağa anında ulaşabiliyoruz artık. İnternet elimizin altında. Genelleme yapmak istemiyorum, çünkü gerçekten çok başarılı, araştırmacı ve girişimci ruhlu gençler de var üniversitelerde. Bu gençlerle de bir araya geliyorum. Ama sayıları daha fazla olmalı bence.

Proje konularında çalışmalar yapıyoruz, yeri geliyor firmada çalışan bir mühendisle ya da başka bir meslek sahibi personelle proje yazmaya başlıyoruz ama proje kavramı konusunda bile net bir bilgiye sahip olmayan üniversite mezunlarımız olduğunu görüyorum. Proje nedir, nasıl bir proje yürütülür konusunda tam bir bilgisi yok. Ben her zaman söylerim, ilköğretimde belli bir seviyeden sonra çocuklarımıza proje üretme ve proje yürütme yeteneğini kazandırmamız gerekiyor. Eğitim sistemimizin buna göre kurgulanması ve gerçekleştirilmesi önemli.

Geçenlerde bir firma sahibi, yeni nesil mühendislerin sahaya inmek istemediğini, makine mühendislerinin bile masa başı istediğini söyledi. Oysaki üretimde bilfiil olsa ve üretim ortamını yaşasa çok şey öğrenecek ve üretecek. Bu konuyu da anne kimliğim ile dinlemeye çalıştım. Çocuklarımızı rahat koşullara alıştırıyoruz, herşeye en kolay yoldan ulaşabilmeyi sağlıyoruz. Bazen ben bile kendimi bu konuda kaptırabiliyorum. Farkına vardığımda hemen toparlanmaya çalışıyorum. Bu çocuklar büyüyüp iş hayatına atıldıklarına bu rahatlığa, herşeye en kısa yoldan ulaşmaya da alışık oldukları için çalışma hayatlarında da kariyerlerinde de aynı şeyi bekliyorlar.

Bu noktada biz anne ve babalara önemli görevler düşüyor. Çocuklarımızı araştırmacı, merak eden, üreten tasarlayan, kendi işini yapabilen, çözümler üretebilen bireylere dönüştürmek bizim elimizde.

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz