Çalışma hayatında şöyle bir inanış vardır.
“Genelde yöneticinizin odasına kendi fikriniz ile girer, onun fikriniz ile çıkarsınız..”
Tabii bu her zaman olan bir şey değildir ama eğer durum böyle olursa bunun nedenleri aşağıdaki gibidir:
- Fikrinizin doğruluğuna ve haklı olduğunuza yeteri kadar siz de inanmıyorsunuzdur ve kolayca yöneticinizin sizi ikna etmesi mümkün olmuştur. O odadan çıkarken “ben nasıl da yanlış düşünüyormuşum” dersiniz. Fikriniz çoktan uçup gitmiştir.
- Fikrinizin doğruluğuna sonuna kadar inanıyor, haklı olduğunuzu biliyorsunuzdur. Ancak yeteri kadar güçlü bir şekilde savunamamışsınızdır. İkna kabiliyetiniz güçlü değildir. Sonunda da o odadan çıkarken istemeyerek de olsa yöneticinizin fikrini kabullenmişsinizdir. “Yine o kazandı” mesajı ile masanıza sessizce dönersiniz.
- Fikriniz doğrudur, siz sonuna kadar haklı olduğunuzu biliyorsunuzdur ve çok güçlü bir şekilde de savunmuşsunuzdur. Ama yöneticiniz asla taviz vermiyordur, “ne dersem o, benim fikirlerim uygulanacak” diyen yöneticiler grubundadır. Burada da zaten yapabileceğiniz pek bir şey yoktur. “Nasıl buralardan gidebilirim” düşüncesi ile masanıza varmak üzeresinizdir.
Peki ya “Anne – Çocuk “ arasındaki ilişki nasıl olur?
Şöyle olur,
Çocuğunuzla tartışırsınız, ama sonuna kadar zaten siz haklısınızdır. Onu yanlışları konusunda uyarırsınız, doğruları anlatırsınız, araya inatlaşma girince yeri gelir sesinizi yükseltirsiniz.
Ama iki saat sonra o mışıl mışıl, en masum hali ile uyurken onun odasından en yüksek seviyede vicdan azabı ile çıkar, tamamen kendinizi haksız bulur, o masum miniğin nasıl da haklı olduğunu ve ona çok haksızlık yaptığınızı düşünürsünüz. Kahrınızdan sabaha kadar uyuyamazsınız.
İşte aynen durum böyle olur.
Anneliğin tanımlardan biri de tam da budur.
Nereden çıkardın bunu diyeceksiniz.
Sabaha kadar uyuyamadığım için biliyorum. Bu yazıyı da gecenin bir köründe, en yüksek seviyede vicdan azabı ile yazıyorum… 😡
Anne olan anlar… bende yasiyorum bu vicdan azabını.. ah evladimm ah keşkelerim olmadan büyütebilsem seni! Sabır anneligin ilk kuralı.. keşke her zaman basarabilsek… çok doğru anlatmissiniz… Kaleminize anneliginize sağlık.
Çok teşekkürler ilginiz için..