Eylül ayının ilk günlerinde , Kırk yaşıma hoş geldin dedim. Bir süredir kapımı çalıyordu, “ben geldim” diyordu.
35’imde pek önemsemedim, “Daha çok var bu rakamı telaffuz etmeye” dedim.
36’sında yavaştan sıkıntılar başladı bende. “Zaman çok hızlı geçiyor” dedim.
37’sinde tedirgindim, canım çok sıkkındı. Kırk yaşa hiç ama hiç hazır değildim.
38 yaş, benim için sorgulama yılı oldu. “Kaçış yok, zaman geçiyor” dedim. “Şimdiye kadar neler yaptın, yapamadın artık sorgula” dedim kendime. Düşünce yılı oldu bu yıl benim için.
39’unda yani bu yıl benim için bir geçiş dönemiydi. Çok şey yaşadım. Kader sizi bazı şeylere kendi hazırlıyor zaten. Yaşadıklarım beni kırk yaşıma öylesine güçlü hazırladı ki… Sorguladım, düşündüm ve yeni kararlar aldım.
Sonra bir fark ettim ki, kırk yaşıma ben hazırım ve heyecanla bu yaşımı yaşamak istiyorum. Kapımı çalan Kırk Yaşıma, heyecanla ve mutlulukla “Hoş Geldin” dedim, evime buyur ettim. Sohbet ettik bir süre kendisi ile, bazı planlar yaptık birlikte…Biliyor musunuz ben Kırk Yaşımı çok ama çok sevdim
Artık Eski Ben Değilim….
Tüm kadınlara buradan söylüyorum, inanın KIRK YAŞ mükemmel bir yaş. Eğer hazırsanız. Öz güvenin tavanda olduğu bir dönem bu dönem. Yaşanmışlıkların, hataların, başarıların ve başarısızlıkların size kattığı değerlerle zenginleşiyorsunuz.
Ben Kırk Yaşımı Çok Sevdim,
Yapacağım çok şey var. Ülkem için, ailem için ve kendim için ömrümün sonuna kadar çalışacağım, üreteceğim. Ama daha çok gezeceğim, daha çok yerler göreceğim. Sevdiklerimle daha çok zaman geçireceğim. Her şeyden önce ilk “Ben Varım” diyeceğim..
Hoş geldin Kırk Yaşım, İyi ki Geldin…
