Sanıyorum 6 veya 7 yaşındaydım. Yaz mevsimiydi ve biz ailecek kalabalık bir grup halinde denize gitmiştik. Kardeşimle denizin kenarında oynadığımı hatırlıyorum. Tam olarak detaylar aklımda çok fazla yok ama sanıyorum annem ve babam da denize yakın olan kaldığımız bir pansiyondalardı ve uzaktan bizi izliyorlardı.
Kardeşimle kumda oynarken birden kalktım ve eve gitmek istedim. Ama ne olduysa yönümü şaşırdım ve sahil boyunca yürümeye başladım. Epey yürüdüğümü hatırlıyorum ve evlerin sayısı azalmaya başladıkça yanlış yöne gittiğimi ve kaybolduğumu anladım. Sonrasında karşıdan gelen iki genç adam beni fark etti ve ne olduğunu sordular. Onlara kaybolduğumu söylediğimi hatırlıyorum. Bunun üzerine adamlar ellerimden tuttular ve ters yöne gittiğimi anlayınca yeniden geldiğim yöne doğru beni götürmeye başladılar. Sorular sorduklarını hatırlıyorum anne ve babamın ismi, nerden geldiğimizi falan. Tam konuştuklarımızı hatırlamıyorum.
Bir süre sonra karşıdan annem ve babamım ve diğer akrabalarımın sahilden koşarak bize doğru geldiğini gördüm. Rahmetli babam öndeydi. Bir araya gelince adamlar anneme ve babama beni yürürken bulduklarını anlattı.
Birden babam bana o anda öylesine bir okkalı tokat attı ki ne olduğumu anlamadım.
Bu tokat babamın bana ilk ve son tokadı idi. Çok şaşırmıştım çünkü beni bulmuşlardı ve sevinmeleri gerekiyorlardı.
Şimdi çok daha iyi anlıyorum. Öylesine korkmuşlardı ki. Şansım vardı iki iyi insana rastlamıştım. Ve sanıyorum o dönemler insanlık daha fazlaydı.
Ne zaman gazetede bir kayıp çocuk haberini okusam hep bu sahne gözümün önüne gelir.
Artık o kadar kötü bir dönemde yaşıyoruz ki maalesef. Eskiden çocuklarımızı çok rahat bakkala ekmek aldırmaya ya da sokakta oyun oynamaya gönderirken, şimdi onları gözümüzün önünden ayıramıyoruz. Ayırmamamız da lazım zaten.
Son Kars’ta yaşanan iğrenç olayın üstüne bir kez daha lanet ettim bu insanlıktan çıkmış olanlara.
Çok dikkatli olmalıyız, çocuklarımıza daha çok sahip çıkmalıyız.
Geçenlerde bir marketteyim, kasalarda kuyruk vardı. Önümde de bebek arabası ile bir bayan vardı. Bebek aramada mışıl mışıl uyuyordu. Birden kadın bebek arabasını bıraktı ve marketin içine gitti. Sanıyorum bir şey almayı unutmuştu ve sıradan da çıkmak istemediği için hemen alıp gelmek istedi. Zaman tuttum tam 3 dakika sonra geldi. Dayanamadım ben o arada arabanın yanına yaklaşıp bebeği kollamaya başladım.
Bir annenin kalabalık bir ortamda bebeğini bırakıp gitmesine ister cahillik deyin, ister düşüncesizlik, ister dalgınlık, bilemiyorum.
Bu güvene sahip olacak bir zamanda yaşamıyoruz maalesef. O bebeği biri alıp gidebilirdi. Kimsenin ruhu bile duymazdı.
Lütfen daha dikkatli olalım. Yaşı büyüktür yapar, gider, getirir demeyelim. Onlar o kadar saflar ve temizler ki. Ben kaybolup bulunduğumda annemin ve babamın neden bu kadar korktuğunu hiç anlamamıştım. İki tane iyi adam beni bulup getirmişti işte. Benim aklıma o an hiç kötü bir şey gelmiyordu çünkü.
Özellikle bizim kültürümüzde çocuğu bir çocuğa emanet etme alışkanlığımız da var. Minik bir çocuğu kendinden sadece 3-4 yaş büyük çocuğa emanet edebiliyoruz maalesef.
Daha önce hiç bilgim yoktu, YAKAD (Yakınları Kaybetmiş Aileler Derneği) adında bir dernek var. Aşağıdaki linkte web sitelerini inceleyebilirsiniz. Çok uzun zaman önce kaybolmuş çocukların ilanlarını görünce kahroldum. Aradan uzun yıllar geçmiş ve halen bulunamamışlar. Bir Anne ve baba için gerçekten çok acı.
http://www.kayiplardernegi.com/
Aylin Anne’nin yazısını mutlaka okuyun. Çocuğumuza dikkatli olması konusunda neleri öğretmemiz konusunda çok güzel bilgiler veriyor bu yazısında.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26157872.asp